Kategori: Sağlık

Sağlık Bakanlığı’nın Açıklaması

Sağlık Bakanlığı, “Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm” adlı sosyal medya hesabından gençlerde kalp krizinden ölümlerin arttığına dair basın ve sosyal medya mecralarındaki iddialara karşı açıklama yaptı. Bakanlık, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak yapılan açıklamada, 15-24, 25-34, 35-44 yaş gruplarında 2011-2023 yılları arasında Akut Myokard Enfarktüsü (kalp krizi) nedeniyle ölüm hızında kayda değer bir farklılık olmadığını belirtti.

Verilere Göre Durum

Bakanlık açıklamasında, 45-54 yaş grubunda 2020-2021 yıllarında hafif bir artış görüldüğü ancak bu artışın önceki yıllara göre düşük seviyede olduğu vurgulandı. 2022-2023 yıllarının ise son 10 yılın en düşük seviyesinde seyrettiği belirtildi. Uzmanlar tarafından TÜİK verileri ekseninde hazırlanan grafik, yıllar bazında ve yaş kırılımları dikkate alınarak oluşturuldu ve kamuoyuna sunuldu.

Sağlık Bakanlığı’nın Çağrısı

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, gençlerde kalp krizinden ölümlerde herhangi bir artışın olmadığına ve 45-54 yaş grubunda görülen artışın da kontrol altında olduğuna vurgu yapıldı. Bakanlık, vatandaşlar, sağlık camiası ve basının bu konuda dikkatli olması ve doğru bilgiye dayalı haber yapmaları konusunda çağrıda bulundu.

Sağlık Bakanlığı, Gençlerde Kalp Krizinden Ölümlerle İlgili Açıklama Yaptı

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, “Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm” adlı sosyal medya hesabı üzerinden gençlerde kalp krizinden ölümlerin arttığına dair basın ve sosyal medya platformlarındaki iddialara yanıt verdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, **Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)** verilerine dayanılarak genç yaş gruplarında kalp krizinden ölümlerde kayda değer bir artış olmadığı belirtildi.

Verilere Göre Durum Değerlendirildi

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, 2011-2023 yılları arasında 15-24, 25-34, 35-44 yaş gruplarında Akut Myokard Enfarktüsü (kalp krizi) nedeniyle ölüm hızında önemli bir farklılık olmadığının TÜİK verileriyle belirlendiği vurgulandı. **45-54 yaş grubunda** ise 2020-2021 döneminde hafif bir artış yaşandığı ancak bu artışın önceki yıllara göre daha düşük seviyede olduğu ifade edildi. Ayrıca, 2022-2023 yıllarının son 10 yılın en düşük seviyesinde seyrettiği belirtildi.

Uzmanlar Tarafından Hazırlanan Grafik Paylaşıldı

Bakanlık açıklamasında, TÜİK verileri ve yaş kırılımları dikkate alınarak hazırlanan grafik de kamuoyu ile paylaşıldı. Sağlık Bakanlığı, vatandaşlar, sağlık camiası ve basının bu verilere göre durumu değerlendirmesini ve ilgi göstermesini beklediğini ifade etti.

Bu açıklama ile gençlerde kalp krizi ölümlerinde artış iddialarının doğruluğu ve gerçek durum hakkında net bilgiler paylaşılmış oldu. Sağlık Bakanlığı’nın verileri ışığında yapılan bu açıklama, toplumda doğru bilgilendirme ve farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın 81 İl Valiliğine Gönderdiği Talimat

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından 81 il valiliğine ve il sağlık müdürlüklerine gönderilen yazıda, **”Halk Sağlığı Acil Müdahale Ekipleri”** oluşturulması talimatı verildi. Türkiye’nin doğal afetler, bulaşıcı hastalıklar ve salgınlar açısından riskli bir coğrafyada bulunduğu vurgulanan yazıda, afetler sonrasında sağlık alanında öğrenilen derslerin tespit edilerek Bakanlığın gelecekteki olası afet ve acil durumlara hazırlık kapasitesinin geliştirilmesi amaçlandığı belirtildi.

Halk Sağlığı Acil Müdahale Ekiplerinin Görevleri ve Yapısı

Sağlık Bakanlığı Stratejik Planı (2024-2028) doğrultusunda, il sağlık müdürlüklerinde **”Halk Sağlığı Acil Müdahale Ekipleri”** kurulacak. Bu ekipler, deprem, küresel salgın ve afet durumlarında birinci basamak halk sağlığı hizmetlerinin kapasitesini artırmayı hedefliyor. Ekiplerde halk sağlığı uzmanı, epidemiyolog, hekim, ebe, hemşire, psikolog gibi sağlık personelinin yanı sıra bilgi işlem personeli ve şoför de yer alacak. Ayrıca, UMKE eğitimi almayanların bu eğitimi alması da planlanıyor.

İllerde Halk Sağlığı Acil Müdahale Ekiplerinin Yer Alması

Her ilde en az bir ekip olacak şekilde, il sağlık müdürlükleri bünyesinde Halk Sağlığı Acil Müdahale ekiplerinin oluşturulması planlanıyor. Bu ekipler, acil halk sağlığı durumlarında ilgili müdahaleyi yapacak ve olası halk sağlığı tehditlerine karşı önlemler alacak. Böylece, Türkiye’nin çeşitli afet ve acil durumlara daha etkin bir şekilde yanıt verebilmesi hedefleniyor.

Meniere Hastalığı ile İlgili Prof. Dr. Ali Cemal Yumuşakhuylu’nun Açıklamaları

İç kulakta sıvı dengesizliğiyle ortaya çıkan Meniere hastalığı, ani baş dönmesi ataklarına neden olabilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Hastalık genellikle 40-60 yaş arasında görülse de 20-40 yaş aralığında da ortaya çıkabilir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha sık rastlanır.

Meniere Hastalığının Sebepleri ve Belirtileri

Sebep: Meniere hastalığının temel sebebi iç kulaktaki endolenf sıvısının normalden fazla birikmesidir.

Belirtiler: Hastalığın belirtileri arasında baş dönmesi, çınlama, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi yer alır. Atak sırasında mide bulantısı ve kusma da görülebilir.

Risk Faktörleri ve Etkileri

Stres, uyku düzeni bozukluğu, sigara içme, kahve tüketimi gibi faktörler Meniere hastalığının ataklarını artırabilir. Hastalık atakları kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve işitme kaybına yol açabilir.

Tedavi ve Önlemler

Meniere hastalığının tedavisi, atakları sıklaştırmamaya yönelik hayat tarzı değişiklikleri ile başlar. Düzenli uyku, stresten uzak durma, tuzsuz beslenme gibi önlemler alınabilir. İlaç tedavisi ve cerrahi müdahale de gerekebilir.

Meniere hastalığıyla başa çıkmak için hastaların yaşam tarzında yapacakları değişiklikler ve tedavi süreçleri büyük önem taşır. Prof. Dr. Ali Cemal Yumuşakhuylu’nun da belirttiği gibi, bu hastalığın etkilerini azaltmak için uzman doktorlar tarafından belirlenen tedavi süreçleri titizlikle uygulanmalıdır.

Meniere Hastalığının Sebebi ve Belirtileri

Meniere hastalığı, iç kulaktaki sıvı dengesizliğiyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Hastalık, ani baş dönmesi atakları, kulakta çınlama, işitme kaybı ve dolgunluk hissi gibi belirtilerle kendini gösterir. Baş dönmesi, çınlama, işitme kaybı ve kulakta dolgunluk hissi hastalığın en yaygın belirtilerindendir.

Hastalığın Oluşumu ve Etkileri

Prof. Dr. Ali Cemal Yumuşakhuylu’ya göre Meniere hastalığının temelinde iç kulaktaki endolenf sıvısının gerekenden fazla olması yatar. Bu durum, denge organının fonksiyonlarını etkileyerek baş dönmesine yol açar. Ataklar sırasında hastaların günlük yaşamları olumsuz etkilenir ve işitme kaybı ortaya çıkabilir. Hastalık atak sıklığı kişiden kişiye değişir ve stres gibi faktörler hastalığın seyrini etkileyebilir.

Risk Faktörleri ve Tedavi

Meniere hastalığının risk faktörleri arasında stres, uyku düzensizliği, sigara içmek, kahve tüketimi ve bazı gıdalar yer alır. Tedavi süreci ise akut atakları kontrol altına almayı ve atak sıklığını azaltmayı hedefler. İlk olarak yaşam tarzında değişiklikler yapılır. Daha sonra ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler gündeme gelebilir. Tedaviye rağmen ataklar devam ederse cerrahi seçenekler değerlendirilebilir.

Meniere hastalığı, hastaların günlük yaşamlarını etkileyebilen ciddi bir rahatsızlık olup, erken teşhis ve tedavi önem taşır. Uzman doktor gözetiminde belirtilerin takibi ve tedavi sürecinin yönetilmesi hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Yüksek Sayıda Hastane Yatağı Doluyor

Geçtiğimiz hafta boyunca İngiltere’de ishal, kusma ve norovirüs benzeri semptomları olan hastaların sayısı hızla arttı. Günde ortalama 961 hastane yatağı bu hastalarla doldu. Bu rakam, önceki haftaya göre %7’lik bir artış göstererek sezonun en yüksek seviyesine ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde ise bu semptomlarla hastanelerde tedavi gören hasta sayısı 570 iken, iki yıl önce 750 hasta kaydedilmişti.

Grip Vakalarında Azalma

İngiltere’de grip vakalarında ise dördüncü hafta üst üste düşüş yaşandı. Geçtiğimiz hafta hastanelerde ortalama 2.461 grip hastası bulunurken, 122 hasta yoğun bakımda tedavi gördü. Bir önceki hafta ise bu sayı 3.019 olarak kaydedilmişti.

Norovirüs Nedir?

Norovirüs, son derece bulaşıcı bir virüs olup mide ve bağırsak iltihabına neden olmaktadır. Kontamine gıda, su, yüzeyler veya enfekte bir kişiyle temas sonucu kolayca bulaşır.

Risk Altındaki Kişiler

Norovirüse yakalanma riski herkes için bulunmaktadır. Ancak bu virüs kapalı alanlarda daha hızlı yayılır. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yaşlılar ve küçük çocuklar, özellikle risk altındadır.

Norovirüs Belirtileri ve Korunma Yolları

Norovirüsün belirtileri arasında mide bulantısı, ishal ve kusma yer almaktadır. Korunmanın en etkili yolu el hijyenine dikkat etmektir. Ellerin düzenli olarak yıkanması, yüzeylerin temizlenmesi ve hijyen kurallarına uyulması enfeksiyonun yayılmasını engellemektedir. Ayrıca belirtiler devam ederse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Salgın Sebebiyle Hastane Yatakları Doluyor

Geçtiğimiz hafta boyunca, ishal, kusma ve norovirüs benzeri semptomlara sahip hastaların sayısı İngiltere’de hızla arttı. Günlük ortalama 961 hasta ile hastane yatakları doldu. Bu rakam, bir önceki haftaya göre yüzde 7’lik bir artış gösterdi ve sezonun en yüksek seviyesine ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde bu semptomlarla hastanelerde tedavi gören hasta sayısı 570 iken, iki yıl önce ise 750 olarak kaydedilmişti.

Grip Vakalarında Azalma Devam Ediyor

Öte yandan, İngiltere’de grip vakalarında dördüncü hafta üst üste düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta hastanelerde ortalama 2.461 grip hastası bulunurken, 122 hasta yoğun bakımda tedavi gördü. Bir önceki hafta ise bu sayı 3.019 olarak kaydedilmişti.

Norovirüs Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Norovirüs, mide ve bağırsak iltihabına neden olan son derece bulaşıcı bir virüstür. Virüs, kontamine gıdalar, su, yüzeyler veya enfekte bir kişiyle doğrudan temas yoluyla kolayca yayılır. Grip ile karıştırılan norovirüs, sindirim sistemi üzerinde etkilidir ve belirtiler geçtikten sonra bile bulaşıcılığını sürdürebilir.

Risk Grubundakiler ve Belirtiler

Norovirüse herkes yakalanabilir ancak kapalı alanlarda daha kolay yayıldığı için özellikle okullar, hastaneler ve huzurevlerinde risk daha yüksektir. Belirtiler arasında mide bulantısı, ishal, kusma, ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları yer alır. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve zayıf bağışıklık sistemine sahip bireyler risk altındadır.

Korunma Yöntemleri

Norovirüsten korunmanın en etkili yolu el hijyenine dikkat etmektir. Ellerin sık sık sabun ve suyla yıkanması, yüzeylerin temizlenmesi, meyve sebzelerin iyice yıkanması önemlidir. Enfekte biriyle doğrudan temasın önlenmesi ve belirtiler devam ederse doktora başvurulması önerilir.

Grip veya Soğuk Algınlığı Evde Nasıl Tedavi Edilmeli?

Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı tarafından yapılan uyarıda, grip veya soğuk algınlığının evde ılık içecekler tüketilerek, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılarak kolaylıkla geçebileceği belirtildi.

‘Sarı Serum’ ve Yanlış Tedavi Biçimleri

Dernek yetkilisi, hiçbir grip vakasının “sarı serum”a ihtiyacı olmadığını vurgulayarak, son yıllarda artan bu uygulamanın aslında gerçek bir tedavi yöntemi olmadığını ve halk arasında yanlış bir şekilde popüler hale geldiğini ifade etti. Ayrıca, bu tür uygulamaların kullanılan ilaçların her birinin ayrı alerjen etkiye sahip olması nedeniyle ciddi sağlık riskleri taşıdığına dikkat çekti.

‘Sarı Serum’dan Uzak Durun

Çakır, vatandaşları alerjik reaksiyon riski taşıyan “sarı serum” gibi yanlış tedavi yöntemlerinden uzak durmaları konusunda uyardı. Hekimlerin talepleri geri çevirdiğini ancak meybet bazı sağlık kabinlerinde veya özel sağlık kuruluşlarında bu tür isteklerin kolaylıkla karşılandığını belirtti.

Öldürücü Etkilere Karşı Bilinçli Olun

Vatandaşları bilinçlendirerek grip veya soğuk algınlığının doğru şekilde tedavi edilebileceğini vurgulayan Çakır, çoklu ilaç kullanımının öldürücü alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini ve alerjinin hangi ilaçtan kaynaklandığının belirsiz olabileceğini aktardı.

Doğru Tedavi Yöntemi

Hastalığın serumla değil, evde tüketilen limon, portakal ve ıhlamur gibi sıvılarla atlatılabileceğini belirten Çakır, vatandaşların yanlış tedavi yöntemlerine başvurmaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Ağızdan alınacak ilaçların, damar yoluyla verilen ilaçlara tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Dünya Genelinde Tütün Bağımlılığı ve Sigaranın Etkileri

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada **1,3 milyar** insan tütün ürünleri bağımlısı. En yüksek tütün bağımlılığı, **%28 ile Avrupa** kıtasında görülüyor. Türkiye’de ise TÜİK’in 2022 verilerine göre 15 yaş üstü nüfusun **%28’i sigara bağımlısı**. Bu bağımlılığın **%15,5’i kadınlardan** oluşuyor.

Sigaranın İnsan ve Doğa Üzerindeki Zararları

Tütün bağımlılığı nedeniyle dünya genelinde her yıl **8 milyon insan hayatını kaybediyor**. Ayrıca, sigara üretimi için her yıl **600 milyon ağaç kesiliyor**, **22 milyar ton su** harcanıyor ve **4,5 trilyon izmarit** doğaya bırakılarak kirliliğe sebep olunuyor.

Sigaranın Neden Olduğu Hastalıklar

Sigaranın en yaygın zararları arasında **KOAH, akciğer kanseri, kalp rahatsızlıkları, cinsel bozukluklar** ve **hamilelik döneminde bebeğe zarar verme** gibi sorunlar bulunuyor.

Sigaranın Bırakılması ve Mücadele Yöntemleri

Tütün ürünlerinin bırakılabilmesi için kararlılık, yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ve gerekirse sağlık kuruluşlarından destek almak önemlidir. Bu adımlarla sağlık riskleri azalırken, tütünün neden olduğu maliyetler ve sağlık starzbet giriş harcamaları da düşebilir.

Tütün Kontrolü ve Yasaklar

Türkiye’de sigara kontrolü için birçok adım atılmıştır; sigara reklamlarının yasaklanması, kapalı alanlarda sigara yasağı, sağlık uyarılarının paketlere konması gibi uygulamalarla mücadele sürmektedir.

Yeni Tehlike: Elektronik Sigara

Elektronik sigara gibi ürünler de bağımlılığa ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Türkiye elektronik sigara satışını yasaklamış olsa da ailelerin çocuk ve gençleri koruması büyük önem taşımaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın Önerisi

Sigarayı bırakmak isteyenler için Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan ALO 171 hattı, binlerce kişiye rehberlik sağlamış ve milyonlarca kişiye muayene ve tedavi imkanı sunmuştur. Bağımlılıktan kurtulmak isteyenlerin ilk adımı olarak “önce kararlı olun ve 171’i tuşlayarak başlayın” tavsiyesi verilmektedir.

Eskişehir’de Sağlık Hizmetleri Değerlendirildi

Demirkol, Eskişehir’e bir dizi ziyaret gerçekleştirdi ve Tepebaşı 1 No’lu Sağlıklı Hayat Merkezi’ni ziyaret etti.

Yönetmelik Değişiklikleri ve Teşekkür

Demirkol, Kasım ayı itibarıyla yönetmelikte yapılan değişiklikleri sahiplenen aile hekimlerine ve sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

Aile Hekimlerine Yeni Olanaklar

Geleneksel tamamlayıcı tıp kapsamında aile hekimlerine akupunktur ve fitoterapi uygulama imkanı getiren kanunun Meclis’ten geçtiğini belirten Demirkol, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirildiğini vurguladı.

Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Hizmetler

Demirkol, Türkiye genelinde hizmet veren Sağlıklı Hayat Merkezlerinin çeşitli alanlarda vatandaşlara hizmet sunduğunu belirtti.

Gelecek Planları ve Yatırımlar

Açıklamalarında, 1000 aile sağlığı merkezi ve 100 sağlıklı hayat merkezinin bu yıl sonunda Türkiye genelinde hizmete açılacağını ifade eden betebet giriş Demirkol, yatırımların ve açılış çalışmalarının hızla devam ettiğini dile getirdi.

Vatandaşlara Çağrı ve Uyarılar

Aile hekimlerinin kayıtlı nüfuslarını daha iyi hizmet verebilmeleri için randevu kontenjanlarını azalttıklarını belirten Demirkol, vatandaşlardan bu haktan yararlanmalarını istedi. Ayrıca, aile hekimlerinin önermediği ilaçları kullanmamaları konusunda uyarılarda bulundu.

Bağımlılıkla Mücadele ve Koruyucu Sağlık

Bağımlılıkla mücadeleyi koruyucu sağlık hizmetlerinin önemli bir bileşeni olarak gören Demirkol, Türkiye genelinde yapılan çalıştaylar hakkında bilgi verdi.