Blog

  •  WhiteBIT TR, kullanıcıları adına “iyilik hareketi” başlatıyor

     WhiteBIT TR, kullanıcıları adına “iyilik hareketi” başlatıyor

     

    Türkiye kripto para sektörünün önemli oyuncularından WhiteBIT TR, finansal işlemleri sosyal faydaya dönüştürmek için müşteri tanıma sürecini tamamlayan her kullanıcı adına TEGV’e bağış yapacak.

    İSTANBUL Türkiye’de finans sektörünün yeni oyuncuları arasında yer alan kripto para platformları, sosyal sorumlulukla ilgili adımlarına hız verdi. Bu konudaki son haber, bireysel ve kurumsal müşteriler için kripto ürün ve hizmetleri sunan WhiteBIT TR’den geldi. WhiteBIT TR, finansal işlemleri iyilik hareketine dönüştürmek için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile iyi niyet protokolü imzaladı. İmza töreni, WhiteBIT TR Genel Müdürü Onur Turan ve TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı’nın katılımıyla gerçekleştirildi.

    KYC sürecini tamamlayan her kullanıcı için bağış yapılacak

    Türkiye’de yürürlüğe giren ve kripto para sektörünü ilgilendiren yasal düzenlemeler, kripto para platformlarında finansal işlem gerçekleştirmek isteyen kullanıcıların KYC olarak adlandırılan müşteri tanıma sürecini tamamlayarak kimliklerini doğrulamasını gerektiriyor. WhiteBIT TR, platformunda hesap açarak kimlik doğrulama sürecini tamamlayan her bir kullanıcısı adına TEGV’e bağış yapmayı taahhüt ediyor. Kullanıcılar, WhiteBIT TR tarafından yapılan bağış için, kendisi adına düzenlenen sertifikaya sahip oluyor. Böylece finansal işlemler bir iyilik hareketine dönüşüyor.

    Kullanıcılarımız adına iyilik hareketi başlatıyoruz”

    İyi niyet protokolü imza töreninde projeye ilişkin görüşlerini paylaşan WhiteBIT TR Genel Müdürü Onur Turan, “2022’den bu yana Türkiye’de hizmet veren WhiteBIT TR olarak ilk günden itibaren ekosistemle birlikte değer yaratmayı önemsedik. Türkiye’nin dijitalleşen ekonomisine teknolojik katkıda bulunurken, vizyoner bir finansal model oluşturmayı da önceliklendiriyoruz. Regülasyonlarla tam uyum taahhüdüyle hareket eden WhiteBIT TR olarak, yasal gereksinimleri bir zorunluluğun ötesinde kullanıcı güvenliğini sağlayarak sektörü ileri taşıyacak yapıcı kurallar şeklinde görüyoruz.

    KYC adımını tamamlayan her kullanıcı için yapacağımız bağışlarla, bu yaklaşımımızı etkili bir yöntemle kullanıcılarımızla paylaşıyoruz. Projemiz bir iyilik hareketi başlatırken, finansal adımları sosyal faydaya dönüştürerek daha kapsayıcı bir değer üretiminin önünü açıyor. Finansal deneyimleri toplumsal faydayla buluşturan projeye gösterdikleri ilgi için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na teşekkür ederiz” dedi.

    Dijital dünyanın sunduğu yenilikler eğitimde faydaya dönüşüyor”

    TEGV’in kurulduğu günden bu yana “Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla faaliyet gösterdiğini vurgulayan TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı ise, “30 yılda eriştiğimiz 3 milyondan fazla çocuğumuzun yoluna ışık tutmanın gururunu yaşıyoruz. Eğitim yolculuğumuzda vizyonumuzu paylaşan kurumlarla birlikte hareket etmek bizim için büyük bir güç kaynağı. WhiteBIT TR ile hayata geçirdiğimiz bu iş birliği sayesinde daha fazla çocuğumuza ulaşacak, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendireceğiz. WhiteBIT TR’ye duyarlılıkları için teşekkür ediyor, bu değerli katkının yalnızca bugüne değil, geleceğe de kalıcı bir ilham kaynağı olacağına inanıyoruz” dedi.

  • Huawei, “R.I.S.E” Ulusal Hükümet Bulut Referans Mimarisi’ni Yayınladı 

    Huawei, “R.I.S.E” Ulusal Hükümet Bulut Referans Mimarisi’ni Yayınladı 

     

     

    ÇİN, ŞANGHAY –  Huawei, 2025 Küresel Kamu Sektörü Bulut ve Yapay Zeka Zirvesi’nde, ülkenin akıllı dönüşümünü hızlandıran “R.I.S.E” Ulusal Hükümet Bulut Referans Mimarisi’ni resmi olarak tanıttı.

    Huawei’nin Çözümleri Kamu Hizmetlerindeki Zorlukları Hedefliyor

    Huawei Başkan Yardımcısı ve Küresel Kamu Sektörü İş Birimi CEO’su Li Junfeng (Wind), konuşmasında; bulut ve yapay zeka teknolojileriyle desteklenen Huawei’nin, veri toplama, işleme ve değer elde etmeyi sağlarken, hükümet ve kamu hizmetlerinin akıllı dönüşümünü destekleyen merkezi, verimli ve güvenli bir bulut altyapısı kurduğunu belirtti.

    Devlet Bilgi Merkezi Bilgi Teknolojileri ve Endüstri Geliştirme Departmanı Direktörü Shan Zhiguang, Çin’in ICT odaklı dönüşümünü küresel akıllı yönetişim açısından değerli bir model olarak nitelendirdi.

    DPO (Hong Kong), CCK (Tunus), Ankabut (BAE) ve AIPMC (Huadu, Guangdong) temsilcileri de etkinlikte konuşma yaptı.

    Zirvede, Huawei Global Kamu Sektörü İş Birimi Baş Bilim İnsanı Hong-Eng Koh, dört çözümden oluşan Ulusal Hükümet Bulutu için “R.I.S.E” referans mimarisini tanıttı:

    1. Esnek ve Güvenilir Altyapı: Ulusal Hükümet Bulutu, veri güvenliğini ve kritik uygulamaların istikrarlı çalışmasını sağlayan esnek ve güvenilir bir bulut altyapısı sunar.
    2. Güvenli ve Egemen: Ulusal dijital bağımsız güvenlik sorunlarını ele almak için Huawei, birden fazla dağıtım modeli (ör. kamu bulutu, tam yığın özel bulut ve Huawei Cloud Stack) sunar. Birleşik bir mimari, senkronize teknolojiler ve paylaşılan bir ekosistem aracılığıyla bu çözümler, güvenli ve güvenilir veri depolama, akışı ve kullanımını destekler.
    3. Yenilikçi ve Hazır AI: Mimari, yüksek kaliteli verilerin verimli bir şekilde sağlanması ve kullanılması için uygulamalar, veriler ve AI için üç etkinlik platformu oluşturur. Huawei, dijital kamu platform katmanının temel yetenekleri olarak hükümete özel akıllı ajanlar ve dijital kimlikler sunarak üst katman hükümet uygulamalarını destekler.
    4. Zenginleştirilmiş Ekosistem: Huawei, hükümet ve kamu sektörlerinde 100’den fazla ekosistem oyuncusuyla iş birliği yaparak, ülkelerin kamu hizmetlerinin dijital ve akıllı dönüşümünü hızlandırmasına destek oluyor.

    Huawei, kamu hizmetlerinde dijital ve akıllı dönüşümün kritik ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı çözümler sunmaya kararlı olup inovasyona yatırım yapmaya devam ediyor. Güçlü bulut ve yapay zeka sinerjisinden yararlanarak, önemli zorlukların üstesinden gelinmesine katkı sağlıyor. Ulusal Hükümet Bulutu referans mimarisinin piyasaya sürülmesi, kamu hizmetlerinin sunumunda “akıllı iş birliği”nin yeni bir çağının başlangıcını simgeliyor.

    Huawei, gelecekte de bulut ve yapay zeka entegrasyonunu derinleştirerek yeni çağda yüksek kaliteli gelişimi desteklemeye devam edecektir.

  • İnfinidium ve Vepara’dan stratejik iş birliği Kamu teknolojileri ve finansal çözümler güçlerini birleştiriyor

    İnfinidium ve Vepara’dan stratejik iş birliği Kamu teknolojileri ve finansal çözümler güçlerini birleştiriyor

     

     

    Türkiyede birçok belediye ve kamu kurumunun toplu taşıma başta olmak üzere teknoloji altyapılarında kullanılan uçtan uca sistemleriyle sektörde önemli bir deneyim kazanan İnfinidium Teknoloji, finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren elektronik para ve ödeme kuruluşu Vepara ile stratejik bir işbirliğine imza attı.

    Yaklaşık 30 yıllık geçmişiyle akıllı şehir, IoT, ulaşım, güvenlik ve enerji alanlarında kamu ve özel sektör için entegre çözümler sunan İnfinidium; NATO müteahhitliği, Millî Savunma Bakanlığı projeleri ve SAHA İstanbul üyeliğiyle kamuya değer katan köklü bir teknoloji şirketi konumunda bulunuyor. Şirket, bu deneyimini, TCMB lisansı ile faaliyet gösteren elektronik para ve ödeme kuruluşu olarak faaliyet gösteren Vepara’nın güçlü teknolojik altyapısı ile bir araya getirerek, bireysel kullanıcıdan kurumsal yapılara kadar uzanan ölçeklenebilir, güvenilir ve yenilikçi çözümler üretmeyi hedefliyor.

    Daha akıcı ve güvenli ödeme deneyimi

    Gerçekleştirilen bu iş birliğinin, milyonlarca bireysel kullanıcının günlük yaşamına doğrudan katkı sunması bekleniyor. İnfinidium’un toplu taşıma ve kamu taşımacılığında yaygın olarak kullanılan validatör tabanlı sistemlerde elde ettiği hız, entegrasyon kapasitesi ve güvenlik tecrübesi; Vepara’nın gelişmiş fintek altyapısıyla birleşerek finansal hizmetlerde yeni bir standart oluşturmayı amaçlıyor.

    Hedeflenen vizyon, ödeme süreçlerini toplu taşımada olduğu gibi tek dokunuşla, bekleme olmadan ve güven içinde gerçekleştirebilmek. Kullanıcılar ister dijital cüzdan ister POS cihazı üzerinden işlem yapsın; karşılarında daha akıcı, kesintisiz ve güvenli bir deneyim bulacak. İş birliği kapsamında ayrıca yapay zekâ destekli güvenlik çözümleri ve işlem hızlandırma teknolojilerinin de hayata geçirilmesi planlanıyor. Bunun yanında, hareketlilik ekosisteminin dinamizmine uyum sağlayacak yeni ürünlerin de bu ortaklık çerçevesinde geliştirilmesi hedefleniyor.

    İnfinidium Teknoloji CEOsu Berk Ündeğer işbirliğine ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

    “Türkiye’de kamu kurumları ve belediyelerin kullandığı akıllı şehir ve güvenlik teknolojileri, bugün birçok gelişmiş ülkenin önündedir. Aynı şekilde bankacılık ve finansal teknoloji alanında da ülkemiz dünya standartlarının ötesine geçmiştir. Bu iş birliği ile iki güçlü alanı bir araya getirerek Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Milyonlarca kişinin günlük ulaşım deneyimine dokunuyoruz. Şimdi bu birikimimizi, Vepara’nın finansal teknoloji çözümleriyle birleştirerek, kullanıcılara daha hızlı, akıcı ve güvenli süreçler sunmayı hedefliyoruz. Amacımız, donanım katmanından arka plandaki yerleşim süreçlerine kadar uzanan kapsamlı bir ekosistem kurmak. Dünyada telefon ve uygulama içi ödemelerin günlük hayatın doğal bir parçası haline geldiğini gördük; benzer bir dönüşümü şehirlerimizdeki mobilite deneyimi için de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

    Vepara Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Vural ise işbirliği hakkında şu açıklamada bulundu:

    “Sektörümüzde birçok oyuncu benzer hizmetler sunuyor. Bu noktada farklılaşmanın yolu, kullanıcılara gerçekten değer katan ve hayatını kolaylaştıran akılcı projeler geliştirmekten geçiyor. Vepara ekibi olarak bu sene ‘Teknoloji Parıldayanı’ ödülüne layık görülmemiz, inovasyona verdiğimiz önemin dışarıdan da teyit edilmesi açısından bizim için çok değerliydi. İnfinidium ile gerçekleştireceğimiz çalışmalar, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin kamu beklentilerini de karşılayacak çözümler üretmemizde önemli bir adımdır.”

    Geleceğin finansal ekosistemine doğru

    İnfinidium ve Vepara işbirliği yalnızca daha hızlı ve güvenli hizmetler sunmakla kalmayacak; aynı zamanda QR kod ile ödeme, temassız kart kullanımı, anında bakiye güncelleme ve dijital cüzdan entegrasyonu gibi yeniliklerle kullanıcı deneyimini ileriye taşıyacak. Bu kapsamda iş birliği, yalnızca Türkiye’ye değil; Avrupa ve Ortadoğu şehirlerine de uzanarak, dijital altyapıdan bireysel finans yönetimine kadar geniş bir ekosistemi kapsayacak.

     

  • Experian ve Agra Fintech’ten stratejik iş birliği: KOBİ’ler ve finansal kurumlar için veri analizi çözümleri sunulacak

    Experian ve Agra Fintech’ten stratejik iş birliği: KOBİ’ler ve finansal kurumlar için veri analizi çözümleri sunulacak

     

    Experian ve Agra Fintech, Türkiyede bankacılık işlem verileri, e-defter, e-fatura, mizan ve beyanname gibi mali veriler üzerinden işlem bazlı analizler gerçekleştiren, ileri analitik tekniklerle çalışan yeni finansal çözümler geliştirmek üzere stratejik iş birliğine imza attı.

    Dublin merkezli küresel veri ve teknoloji şirketi Experian ve mali veri analizi çalışmalarıyla alanında lider olan Agra Fintech, Türkiye’de bankacılık işlem verileri, e-defter, e-fatura, mizan ve beyanname gibi mali veriler üzerinden işlem bazlı analizler gerçekleştiren, ileri analitik tekniklerle çalışan yeni finansal çözümler geliştirmek üzere stratejik iş birliğine imza attı. Bu iş birliği kapsamında, özellikle finansal kurumların kredi yaşam döngüsündeki tüm kritik aşamalarda kullanılabilecek analitik modellerin geliştirilmesi ve sunulması hedefleniyor.

    İş birliği kapsamında geliştirilen platform ile bankalar ve diğer finansal kurumlar için hızlı, güvenli, düşük maliyetli ve regülasyonlara uyumlu veri analizi imkânı sunulacak. Böylece kurumlar kredi tahsisinden risk yönetimine kadar her aşamada daha doğru ve etkin kararlar alabilecek.

    İlerleyen dönemde aynı teknolojinin, KOBİ’lerin kendi mali verilerini anlamlandırarak finansal sağlıklarını izlemelerine ve finansal erişimlerini artırmalarına olanak sağlayacak şekilde uyarlanması planlanıyor.

    Konuya ilişkin açıklamada bulunan Experian Türkiye Genel Müdürü Simge Danışman, “Türkiye’de ve dünyada KOBİ’lerin finansal sisteme erişimi hâlâ sınırlı. Experian olarak bu sorunu, alternatif veri kaynaklarıyla çözmeyi hedefliyoruz. Agra Fintech’in mali veri işleme gücünü, Experian’ın ileri analitik yetkinlikleri ve global tecrübesi ile birleştirerek finansal kurumlara uçtan uca karar destek hizmetleri sunacağız. Böylece kredi süreçlerinde doğruluk, adalet ve hız kavramlarını aynı anda sunmayı mümkün kılıyoruz” dedi.

    Experian Türkiye Finansal Hizmetler Lideri Ahu Atay ise, “Finansal kurumların doğru kararlar alabilmesi, yalnızca verilere değil, bu verilerin hızlı, güvenli ve anlamlı şekilde sunulmasına da bağlı. Agra Fintech ile geliştirdiğimiz çözümle, mali verileri bulut tabanlı, regülasyonlara uyumlu ve erişimi kolay bir platformla analiz ederek finansal sistemin hizmet kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Böylece hem KOBİ’ler finansal araçlara daha rahat ulaşabilecek hem de kurumlar riskleri daha etkin yönetebilecek” dedi.

    Agra Fintech Kurucu Ortağı Taner Toraman ise, “Geleneksel muhasebe verileri artık sadece kayıt tutmak için değil, işletmelerin geleceğini şekillendirmek için kullanılıyor. Agra Fintech olarak, e-defter, e-fatura, mizan ve beyannameler gibi mali verileri yapay zekâ teknolojileriyle analiz ederek işletmelerin kendi finansal sağlıklarını anlamalarını ve doğru kararlar almalarını sağlıyoruz. Experian iş birliğiyle bu teknolojiyi, özellikle finansal kurumlar için geliştirilmiş yeni çözümlerle birleştirerek daha geniş bir etki yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

     

    Agra Fintech Kurucu Ortağı Muharrem Uğurelli ise, “Verinin gücü, onu anlamlandırabilenler tarafından değer kazanıyor. Agra Fintech olarak, yüksek işlem kapasitesine sahip, güvenli ve kendimize ait altyapımızla mali verileri saniyeler içinde analiz edebiliyor ve bunları karar vericiler için yüksek değerli içgörülere dönüştürebiliyoruz. Experian ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde bu teknolojik gücü, finansal kurumların kredi tahsisinden pazarlamaya kadar tüm karar süreçlerinde kullanabilecekleri, ölçeklenebilir ve güvenilir çözümlere dönüştürüyoruz” dedi.

    Her iki kurum da kendi uzmanlık alanlarında finansal kurumlara yönelik çözümler sunmada güçlü bir lider konuma ve derin pazar tecrübesine sahip. Bu iş birliği ile taraflar, özellikle finansal kurumların kredi yaşam döngüsündeki tüm kritik aşamalarda kullanılabilecek analitik modellerin geliştirilmesi ve sunulmasına odaklanacak.

     Agra Fintech Hakkında:

    Agra Fintech, finansal veriyi teknolojiyle buluşturan Türkiye merkezli yenilikçi bir fintech şirketidir. e-Defter, mizan, e-fatura ve beyanname gibi e-dönüşüm verilerini yapay zekâ destekli altyapısı ile işleyerek; denetim, muhasebe, vergi ve finansal analiz süreçlerinde güvenilir, hızlı ve yenilikçi çözümler sunar. Türkiyede mali veri analizi alanında öncü konumda bulunan Agra Fintech, bankaların çok büyük bir kısmına hizmet vermekte ve sektörde en yaygın kullanılan çözümlerden bazılarını geliştirmektedir. Şirketin geliştirdiği CreditBarometer, bankalara ve finansal kurumlara kredi yaşam döngüsünde ileri seviye karar desteği sağlarken; FinBind platformu, şirketlerin finansal sağlıklarını izlemelerine ve daha doğru kararlar almalarına olanak tanır. Agra Fintech, Türkiyeden dünyaya açılan teknolojileriyle finansal ekosistemde şeffaflığı artırmayı, karar süreçlerini güçlendirmeyi ve geleceğin finans dünyasına yön vermeyi hedeflemektedir. Daha fazla bilgi için: agrafintech.com 

    Experian Hakkında:

    Experian, dünya genelinde bireyler ve işletmeler için fırsatlar yaratan küresel bir veri ve teknoloji şirketidir. Benzersiz veri, analitik ve yazılım çözümleriyle kredi süreçlerini yeniden tanımlar, dolandırıcılığı ortaya çıkarır ve önler, sağlık hizmetlerini sadeleştirir, dijital pazarlama çözümleri sunar ve otomotiv sektörüne dair derin içgöler sağlar. Ayrıca milyonlarca kişinin finansal hedeflerine ulaşmasına, zaman ve para tasarrufu yapmasına yardımcı olur. Finansal hizmetlerden sağlığa, otomotivden tarım finansmanına, sigortadan birçok farklı sektöre kadar geniş bir pazarda faaliyet gösteren Experian, verinin gücünü ortaya çıkarmak ve yenilikçi çözümler geliştirmek için yetenekli insanlara ve ileri teknolojilere yatırım yapmaktadır. Londra Borsası’nda işlem gören FTSE 100 endeks şirketi (EXPN) olarak, 32 ülkede 25.200 kişilik bir ekiple faaliyet gösteren şirketin merkezi Dublin, İrlandadadır. Daha fazla bilgi için: experianplc.com

  • İstanbul ile Dubai arasında yatırım köprüsü kurulacak

    İstanbul ile Dubai arasında yatırım köprüsü kurulacak

     

    Türk sermayesi uluslararası pazarlardaki etkinliğini artırıyor, yatırımcılar yüzünü yurt dışına dönüyor. Apollo Assets, Dubai’nin önde gelen tasarım odaklı lüks gayrimenkul geliştiricisi Ellington Properties’in projelerini 27–28 Eylül’deki tanıtım günlerinde Türk yatırımcılarla buluşturmaya hazırlanıyor.

     İSTANBUL Ticaret Bakanlığı verileri, Türk yatırımcıların küresel arenadaki yükselişini gözler önüne seriyor. 2024 itibarıyla yurt dışında 2 bin 317 yatırıma imza atan Türk vatandaşları, gayrimenkul sektöründeki organizasyonlarla şimdi yüzünü farklı coğrafyalara dönüyor. Danışmanlık şirketi Apollo Assets, Dubai’nin önde gelen tasarım odaklı lüks gayrimenkul geliştiricisi Ellington Properties’in projelerini 27–28 Eylül’deki tanıtım günlerinde Türk yatırımcılarla buluşturmaya hazırlanıyor. The Ritz-Carlton, İstanbul’da düzenlenecek özel etkinlikte, yatırımcıların farklı pazarlara açılması için vizyoner bakış açısı yaratılması hedefleniyor.

    “Bu işbirliği, kalite ve güven odaklı bir sinerjinin sonucu”

    Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışı yatırımlarının yaklaşık %10’unu oluşturan Yakın Doğu, Ortadoğu ve Asya ülkeleri, özellikle inşaat ve gayrimenkul sermayesi yaratmak açısından öne çıkıyor. Yatırımcıların bu bölgeye yönelmesinin Türk sermayesinin uluslararası pazarlardaki etkinliğinin giderek artırdığının da bir göstergesi olduğunun altını çizen Apollo Assets kurucuları İlknur Atahan ve Altuğ Atahan, söz konusu işbirliğine dair şu açıklamada bulundu:

    “Apollo Assets olarak vizyonumuz yatırımcılarımızı sadece Türkiye’de değil, global ölçekte de güçlü fırsatlarla buluşturmak. Dubai merkezli bir gayrimenkul şirketi olarak, bölgesel uzmanlığımızı ve uluslararası ağımızı yatırımcılarımızın hizmetine sunuyoruz. Ellington Properties, Dubai’nin en prestijli ve tasarım odaklı geliştiricilerinden biri. Onlarla yollarımız kesiştiğinde, yatırımcılarımıza Dubai’nin yükselen değerlerini İstanbul’da tanıtma fikri doğdu. Bu işbirliği, kalite ve güven odaklı bir sinerjinin sonucu.”

    “Yatırımcılar, Dubai’deki projeleri İstanbul’da tanıyabilecek”

    İstanbul’un hem yerli yatırımcıların hem de bölgeye gelen uluslararası sermayedarların buluşma noktası olduğunu aktaran Apollo Assets CEO’su Altuğ Atahan, “Dubai, global ölçekte vergi avantajları, güçlü kira getirisi, yatırımcı dostu mevzuatı ve istikrarlı büyüyen ekonomisiyle öne çıkıyor. Özellikle lüks konut segmentinde yüksek talep var. Türk yatırımcılar, bu pazarda hem güvenli mülk edinme hem de yüksek getiri elde etme fırsatını buluyor. Etkinliğimizle Dubai ile İstanbul arasında yatırım köprüsü kurmak istedik. Böylece yatırımcılar, Dubai projelerini yerinde görmeden İstanbul’da tanıyabilecek. Bu yalnızca bir lansman değil, aynı zamanda bir vizyonun da başlangıcı” diyerek değerlendirmelerine şunları ekledi:

    “2014’te Dubai’de kurulan Ellington Properties, geçmiş yıllarda İstanbul’da bağımsız lansmanlar düzenlese de bu yılki lansmanında ilk kez bizimle işbirliği yapma kararı aldı. Bu stratejik adım, Ellington’un Türkiye pazarına olan ilgisini pekiştirirken, projelerini bizim bölgesel uzmanlığımızla birleşerek yatırımcılara daha güçlü ve güvenilir bir deneyim sunmasını sağlayacak.”

    “Etkinliğimiz, Türkiye’den Dubai’ye güçlü bir yatırım köprüsünün ilk adımı olacak”

    Dubai merkezli bir şirket olmanın getirdiği küresel bakış açısıyla yatırımcılarını farklı pazarlara açmaya devam edeceklerinin altını çizen Altuğ Atahan, “Ellington Properties ile başlayan bu süreç, Türkiye’den Dubai’ye uzanacak güçlü bir yatırım köprüsünün ilk adımı olacak. Etkinlikte katılımcılarımızla yatırımlarına değer katacak güncel projeleri ve özel danışmanlık fırsatlarını paylaşacağız. Dubai’de mülk edinme süreçleri ve uzun vadeli avantajlar hakkında detaylı bilgilendirme yapacağız. Katılımcılar, uluslararası network kurabilecek, farklı ödeme planlarını inceleyebilecek. Ellington Properties’in seçkin konut ve rezidans projelerini doğrudan keşfetme imkanı bulacak ve yatırımlarının finansal getirilerini öngörebilecek. Apollo Assets olarak biz de, her adımda danışmanlık desteği sunacağız” dedi.

  • Portal 2030–2050 Moskova’da sona erdi: 110 DJ, 240 saati aşkın elektronik müzik ve benzersiz dijital sanat deneyimi

    Portal 2030–2050 Moskova’da sona erdi: 110 DJ, 240 saati aşkın elektronik müzik ve benzersiz dijital sanat deneyimi

     

     

    29 Ağustos–14 Eylül tarihleri arasında Moskova, elektronik müzik dünyasının en büyük etkinliği olan Portal 2030–2050’ye bir kez daha ev sahipliği yaptı. Festival boyunca Moskino Film Fabrikası’na 106 binden fazla ziyaretçi geldi. Üç farklı sahnede 13 ülkeden 110 DJ performans sergiledi. Sahneye çıkan isimler arasında Willy William, Edward Maya, Yves Larock, Burak Yeter, Sak Noel, Legroni ve Alex Gaudino da yer aldı.

    Portal 2030–2050, başkent sakinleri ve misafirleri için ücretsiz olarak düzenlendi. 17 gün boyunca Moskino Film Fabrikası, Moskova’nın gece hayatının ruhunu yansıtan bir mekâna dönüştü. Festivalde EDM yıldızlarının setleri 240 saatin üzerinde çaldı, toplamda 150’den fazla etkinlik gerçekleştirildi.

    DJ performanslarına etkileyici görsel şovlar eşlik etti. Bu yıl festivalin sanat yönetimi ekibine, AFTERLIFE ve Soundstorm gibi büyük festivallere multimedya içerikleri üreten John Dave de katıldı. Ana sahne programları onun dijital performanslarıyla başladı.

    Portal 2030–2050 yarışmalar ve kültürel etkinliklerle zenginleşti

    5–7 ve 12–14 Eylül hafta sonlarında ise festivalin ana sahnesinde büyük isimler sahne aldı: Edward Maya (Romanya), Sak Noel (İspanya), Yves Larock (İsviçre), Burak Yeter (Türkiye), Legroni (Gürcistan) ve Willy William (Fransa).  14 Eylül’de, Moskova Şehir Günü’ne özel olarak İtalyan DJ ve prodüktör Alex Gaudino, ünlü parçası Destination Calabria’nın yeni versiyonunu ana sahnede seslendirdi ve elektronik müzik merkezinin kalbinden Moskova halkını kutladı.

    Festival ayrıca 20’den fazla sanatçıyı bir araya getiren “CONTEST. MEDIA-ART” adlı dijital sanat yarışmasına da ev sahipliği yaptı. Yarışma, “3D Mapping” (hareketli grafikler) ve “VJing” (ana sahne DJ’lerinin performansları eşliğinde gerçek zamanlı video miksleme) olmak üzere iki kategoride gerçekleştirildi. Konuklar, yarışan eserleri Moskino Film Fabrikası’nın cephelerine yansıtılmış olarak izleyebildi. Kazananlar 14 Eylül’de açık hava sahnesinde duyuruldu — Rusya’dan altı dijital sanatçı ödüllerin sahibi oldu.

    29–31 Ağustos’ta festivalin ilk hafta sonunda özel bir K-POP programı gerçekleştirildi. Ana sahnede Güney Koreli sanatçı SONG WON SUB, Kazak grubu NOMADS ve Rus senfoni orkestrası CAGMO yer aldı. Mekân, idol kutusu yapımı atölyeleri, reçine anahtarlık tasarımı, hat sanatı dersleri, bilgi yarışmaları, karaoke seansları ve geleneksel hanbok (Kore’nin geleneksel kıyafeti) giyme deneyimi ile adeta bir Asya kültür alanına dönüştü. Ayrıca konuklar, kişiselleştirilmiş arabaların oluşturduğu renkli bir sokağın ve araçları sanat eserlerine dönüştüren canlı airbrush (bir tür sprey ile boyama) gösterisinin tadını çıkardı.

    Bu özel program kapsamında büyük ölçekli Moskova K-POP Cover Dance Cup düzenlendi. Rusya’nın 23 bölgesinden 50’nin üzerinde ekip yarışmaya katıldı. Jüri üyeleri arasında, BTS, BLACKPINK ve Stray Kids gibi dünyaca ünlü gruplarla çalışmış Güney Koreli koreograf Seongchan da vardı. Seongchan ayrıca 1.300 kişinin katıldığı K-pop dans masterclass’ları gerçekleştirdi.

    Festivalin ana simgesi, 14 metre yüksekliğinde bir kozmonot heykeli oldu. Bu heykel, geleceğin genç kâşiflerini ve Moskova’nın yeni ufuklara uzanan cesur ruhunu temsil etti.

    Moskova, uluslararası ölçekte ses getiren kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparak bir kez daha dünya çapında bir trend belirleyici olduğunu kanıtladı. Portal 2030–2050 gibi girişimler, şehirlerin nasıl yaratıcılık ve inovasyon merkezine dönüşebileceğini gösteriyor ve diğer ülkelere de ilham veriyor.

  • Prof. Dr. Salih Boğa açıkladı: “ESG, obezitede büyük cerrahi işlemlerden önceki hazırlık olabilir”

    Prof. Dr. Salih Boğa açıkladı: “ESG, obezitede büyük cerrahi işlemlerden önceki hazırlık olabilir”

     

    Ülkelerin üçte ikisi, obeziteyi ele almak için temel politikalara sahip değilken, ulusal politikalar ve alternatif tedavi yöntemleriyle bu durumun üstesinden gelinebiliyor. Gastroenteroloji Ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, bazı bireylerde cerrahisiz yöntemlerin uygulanabileceğini aktardı.

     İSTANBUL Obezite, küresel bir sağlık krizi haline gelirken, dünya ekonomileri bu büyüyen sorunla mücadelede güçlük çekiyor. Dünya Obezite Atlası 2025’e göre 2030’a kadar obeziteyle yaşayan yetişkinlerin sayısının 1 milyarı aşacağı öngörülürken; ülkelerin üçte ikisinin obeziteyi ele almak için temel politikalara sahip olmadığı ya da eksik kaldığı kaydediliyor. Buna rağmen obeziteyi toplum sorunu olarak görenler, ulusal politikalar ve alternatif tedavi yöntemleriyle üstesinden gelebiliyor. Kilo kontrolünün dengeli beslenme ve hareketli yaşam tarzıyla sağlanabileceğine dikkat çeken Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, bu adımların tek başına yeterli olmadığı bireylerde cerrahisiz yöntemlerin de uygulanabileceğini aktardı.

    ESG, cerrahi değil endoskopik bir işlemdir”

    Endoskopik tüp mide (ESG) yönteminin vücut kitle indeksi belli bir seviyenin üzerinde olmasına rağmen, cerrahiye uygun olmayan bireylerde gündeme gelebildiğini söyleyen Prof. Dr. Salih Boğa, “Uzun yıllardır uygulanan cerrahi yöntemler elbette bu noktada önemli bir rol oynasa da herkes cerrahiye uygun olmayabilir ya da bazı kişiler ameliyat olmak istemeyebilir. Bu gibi durumlarda mide hacmini küçültmeye yönelik endoskopik teknikler devreye giriyor. Bu tekniklerden biri de ESG uygulamasıdır. Cerrahi dışı bir yöntem olması nedeniyle hastalar için minimal invaziv bir alternatif sunuyor. ESG, hem hacim sınırlayıcı bir mekanizma sağlıyor hem de mide yapısını koruyor. Çok daha az girişimsel nitelik taşıyor” dedi.

    ESG, daha büyük cerrahi işlemler öncesi bir hazırlık adımı da olabilir”

    Obezite tedavilerinde yalnızca kilo değil; bireyin yaşam alışkanlıkları, metabolik durumu ve psikolojik hazırlığı gibi birçok faktörün göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, “Cerrahiden çekinen, kilo verme sürecine daha yumuşak bir giriş yapmak isteyen ya da metabolik hastalıkları nedeniyle ameliyata uygun olmayan bireyler için ESG iyi bir alternatif olabilir. Yine de karar verilmeden önce detaylı bir değerlendirme yapılması gerekir” diyerek uygulama sonrası birkaç haftalık adaptasyon sürecini açıklayarak değerlendirmelerini sonlandırdı:

    “ESG sonrası beslenmede ilk etapta sıvı ve yumuşak gıdalarla başlanıyor, zamanla normal beslenmeye geçiliyor. Bu süreçte beslenme danışmanlığı ve düzenli takip çok önemli. Çünkü uzun vadeli başarı, yalnızca işlemle değil; kişinin yaşam tarzı değişikliklerine ne kadar uyum sağladığıyla yakından ilişkilidir. Bazı hastalar için ESG, daha büyük cerrahi işlemler öncesi bir hazırlık adımı da olabilir. Hangi durumda hangi yöntemin uygun olduğuna ancak bireysel değerlendirme ile karar verilebilir. Bu tür bir işlem düşünülüyorsa, mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalı ve kişisel riskler, beklentiler, hedefler doğrultusunda profesyonel bir değerlendirme yapılmalıdır.”

     

  • Majesty Bayan Kuaförü Ankara’da Güzelliğin Yeni Vazgeçilmez Adresi

     

     

    Ankara’nın güzellik sektöründe adını hızla duyuran Majesty Bayan Kuaförü, kısa sürede Çankaya’nın en prestijli adreslerinden biri haline geldi. Bu başarının arkasında ise vizyonu, sanatı ve azmiyle öne çıkan Makyaj Sanatçısı Emre Turhal var.

    Genç yaşlarda makyaj sanatına duyduğu ilgiyi profesyonel bir mesleğe dönüştüren Makyaj Sanatçısı Emre Turhal, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmandı. Eğitimlerini yalnızca Türkiye’de değil, aynı zamanda Avrupa markalarından aldığı profesyonel eğitimlerle tamamlayan Turhal, bu birikimini Ankara’ya taşıdı. Modern teknikleri, yaratıcı dokunuşları ve müşteri memnuniyetine verdiği önem sayesinde kısa sürede fark yarattı.

    Çankaya’nın Yükselen Güzellik Merkezi

    Majesty Bayan Kuaförü, özellikle kadınların güzellik ve bakım konusunda tercih ettiği güvenilir adreslerden biri olmayı başardı. Çankaya’nın merkezinde, şık konsepti ve profesyonel kadrosuyla hizmet veren merkez, makyaj, saç tasarımı ve bakım hizmetlerinde sunduğu kaliteyle dikkat çekiyor.

    Makyaj Sanatçısı Emre Turhal’ın liderliğinde kurulan Majesty, yalnızca bir kuaför salonu değil; aynı zamanda kadınların kendilerini özel hissettiği, güzellik trendlerini yakından takip edebildiği bir yaşam alanı haline geldi.

    Kısa Sürede Büyük Tanınırlık

    Markanın bu kadar kısa sürede tanınır hale gelmesi tesadüf değil. Emre Turhal’ın sanata olan tutkusu ve disiplinli çalışması, Majesty’yi Ankara’nın rekabetçi güzellik sektöründe öne taşıdı. Her detaya gösterilen özen, kullanılan kaliteli ürünler ve müşteri odaklı yaklaşım, merkezin popülerliğini artırdı.

    Emre Turhal, başarı hikâyesini şöyle özetliyor:
    “Sanat, insanın kendini ifade etme biçimidir. Ben de makyajı ve güzelliği bu bakış açısıyla ele alıyorum. Majesty’de her kadının kendisini özel hissetmesi için çalışıyoruz. Kısa sürede gördüğümüz ilgi, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.”

    Sanat ve Aile Dengesini Başarıyla Yürütüyor

    Başarılı iş hayatının yanı sıra Emre Turhal, örnek bir aile hayatına da sahip. Evli ve bir çocuk babası olan Turhal, yoğun iş temposuna rağmen ailesine zaman ayırmayı ihmal etmiyor. Onun için en büyük motivasyon kaynağı hem sanata olan tutkusu hem de ailesinden aldığı destek.

    Geleceğe Dair Hedefler

    Makyaj Sanatçısı Emre Turhal’ın hedefi yalnızca Ankara ile sınırlı değil. Majesty markasını ilerleyen dönemde Türkiye’nin farklı şehirlerine taşımak ve uluslararası alanda da adını duyurmak istiyor. Avrupa markalarından aldığı profesyonel eğitimlerle vizyonunu sürekli geliştiren Turhal, yenilikçi bakış açısını Türk güzellik sektörüne kazandırmayı hedefliyor.

    Bugün Çankaya’nın en iyi kuaför ve güzellik merkezleri arasında gösterilen Majesty, Emre Turhal’ın emeği ve sanata olan tutkusu sayesinde kısa sürede büyük bir başarıya imza attı. Kaliteye verdiği önem, müşteri memnuniyetine odaklı yaklaşımı ve modern çizgisiyle Majesty, Ankara’da kadınların vazgeçilmez adreslerinden biri olmaya devam ediyor.

    Kısacası, Emre Turhal yalnızca bir makyaj sanatçısı değil; aynı zamanda güzellik sektöründe fark yaratan bir girişimci olarak da adını altın harflerle yazdırıyor.

  • ‘Dubai’nin serbest bölgeleri yatırımcıların maliyetlerini azaltıyor’

    ‘Dubai’nin serbest bölgeleri yatırımcıların maliyetlerini azaltıyor’

    Ortac Global Kurucusu Murat Ortac, Dubai’ye açılmak isteyenler için bölgenin sunduğu olanakları paylaştı. Ortac, “Dubai’nin serbest bölgeleri yatırımcıların maliyetlerini azaltıyor” dedi.

    “Dubai’de serbest bölgelerdeki vergi teşvikleri ve modern altyapı yatırımcıların maliyetlerini azaltıyor” diyen Ortac Global Kurucusu Murat Ortac, Türk girişimcilerin de bu fırsatlardan yararlanabileceğinin belirterek açıklamalarda bulundu.

    Dubai serbest bölgesi sunduğu hız, şeffaflık ve vergi avantajlarıyla girişimciler için cazibe merkezi haline geldiğini belirten Murat Ortac, “Serbest bölgelerdeki yüzde 100 yabancı mülkiyet imkanı, yatırımcıların güvenle adım atmasını sağlıyor. Küresel finansal entegrasyon, Türk şirketlerine dünya pazarlarına erişim için güçlü bir altyapı sunuyor. Gelecekte de Türk iş dünyasının stratejik büyüme vizyonunda öncelikli bir rol oynayacak” dedi.

    ‘DUBAİ GİRİŞİMCİLER İÇİN KÜRESEL TİCARET KÖPRÜSÜ KONUMUNDA’

    Dubai’nin serbest bölgesinin yatırımcılar için Avrupa, Asya ve Afrika’yı birbirine bağlayan stratejik bir ticaret köprüsü olduğunu söyleyen Ortac, “Dubai serbest bölgesi yalnızca bir iş merkezi değil, aynı zamanda girişimcilerin kısa sürede küresel ölçekte rekabet edebilecek seviyeye ulaştığı bir çıkış noktası. Biz de bu noktada yatırımcıların tüm süreçlerini uçtan uca yöneterek uluslararası pazarlara açılmalarını kolaylaştırıyoruz. Bu iş modeli sayesinde Türk şirketleri yalnızca büyümekle kalmıyor, küresel markalaşma yolunda stratejik avantaj kazanıyor. Dubai’nin sunduğu şeffaf regülasyonlar ve modern altyapı, yatırımcıların güvenle adım atmasına imkan tanıyor. Önümüzdeki dönemde bu avantajların Türk iş dünyasının uluslararası vizyonunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.

    ‘GİRİŞİMCİLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMESİNİ GARANTİ ALTINA ALIYORUZ’

    Ortac, “Türk yatırımcılara yalnızca Dubai şirket kurma değil, aynı zamanda uzun vadeli iş stratejilerinde de rehberlik ediyoruz. Muhasebe, vergi beyanı, raporlama ve banka entegrasyonlarıyla girişimcilerin yasal yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelerine yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda vergi ve hukuki danışmanlık, pazar araştırması, sektör analizi, vize ve oturma izni gibi hizmetler veriyoruz. Türkçe ve İngilizce sunduğumuz danışmanlık hizmetiyle iki pazar arasında stratejik bir köprü kuruyoruz. Vizyonumuz, müşterilerimizin Dubai’de sürdürülebilir büyümesini garanti altına almak ilkesi üstüne kurulu. Bu yüzden küresel ödeme altyapılarını doğrudan şirketlere entegre ederek e-ticaret girişimcilerinin dünya çapında hızlı ve güvenli şekilde ödeme almasını sağlıyoruz. Küresel ödeme sistemleri entegrasyonlarıyla dijital finans çözümlerini iş dünyasına kazandırıyor, süreçleri daha esnek ve erişilebilir hale getiriyoruz. Önümüzdeki dönemde yatırımlarımızı artırarak girişimcilerin küresel pazardaki varlığını çok daha güçlü bir noktaya taşımayı hedefliyoruz” dedi.

    Ortac son olarak şunları söyledi:

    “Girişimcilerin yalnızca Dubai’de değil, tüm Körfez coğrafyasında güç kazanmasına aracılık ediyoruz. Yeni dönemde dijitalleşme odaklı projelere ağırlık vererek, fintek entegrasyonlarıyla iş yapma süreçlerini daha da kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım bizi sadece bir hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda yatırımcıların stratejik ortağı konumuna taşıyor. Ayrıca İngiltere, Amerika ve Kıbrıs’ta şirket kuruluşu ve muhasebe süreçleri konusunda da müşterilerimize hizmet sunmaya devam ediyoruz.”

  • 3D Yazıcı Filament Çeşitlerinin Yeni Adresi Filamentsan.com

    3D Yazıcı Filament Çeşitlerinin Yeni Adresi Filamentsan.com

    3D Yazıcı Filament Çeşitlerinin Yeni Adresi Filamentsan.com

     

    Robolink’ten Yeni Marka: Filamentsan

    12 yıl önce kurulan Robolink, teknoloji ve ürün odaklı vizyonuyla başladığı yolculuğunu bugün e-ticaret ve mağazacılıkta kazandığı güçlü deneyimlerle daha da ileri taşıyor. Bu birikimin yeni yansıması ise 3D baskı dünyasına özel olarak geliştirilen Filamentsan markası.

    Hibrit İş Modeli: Fiziksel Mağaza + Online Satış

    Robolink, yıllar içinde yalnızca teknik alanda değil, e-ticaret operasyonlarının tüm süreçlerinde derin bir uzmanlık kazandı. Bu deneyim, hibrit iş modelini benimseyen Filamentsan’a aktarıldı. Fiziksel mağaza sayesinde kullanıcılarla birebir temas kuruluyor, geri bildirimler doğrudan alınarak ürün ve hizmetler sürekli geliştiriliyor. Online satış kanalı ise Türkiye’nin dört bir yanına hızlı ve güvenilir teslimat imkânı sunuyor.

    Ankara Galleria AVM’de bulunan fiziksel mağaza, kullanıcıların ürünleri yakından görüp deneyimlemesine olanak tanıyor.

    Odağında Sadece Filament

    Filamentsan’ın misyonu, 3D yazıcı kullanıcılarının aradığı kaliteyi, çeşitliliği ve güveni tek bir çatı altında buluşturmak. Robolink ekibinin enerjisi ve uzmanlığıyla hayata geçirilen bu yeni girişim, 3D baskı tutkunlarına daha geniş seçenekler ve daha güvenilir bir alışveriş deneyimi sağlamayı hedefliyor.

    filamentsan.com Yayında

    Artık tüm 3D yazıcı filament çeşitlerine filamentsan.com adresinden kolayca ulaşmak mümkün. Türkiye’nin her yerine ücretsiz kargo avantajı ile kullanıcılar ihtiyaç duydukları ürünlere birkaç tıkla erişebilirken, aynı zamanda sektörün en güvenilir tedarikçilerinden biriyle çalışmanın ayrıcalığını yaşayacak.