Blog

  • Couchbase Raporu, Kurumsal Yapay Zekanın Güncel Durumunu Ortaya Koyuyor

    Couchbase Raporu, Kurumsal Yapay Zekanın Güncel Durumunu Ortaya Koyuyor

    Couchbase ve UserEvidence tarafından yürütülen küresel araştırma, üretken yapay zekanın kurumsal ölçekte hızla benimsendiğini, ancak çoğu kurumun hala güvenli ve ölçeklenebilir bir veri mimarisi oluşturmakta zorlandığını ortaya koyuyor.

    The State of Enterprise AI Developmentbaşlıklı rapor, en az 100 çalışanı bulunan kuruluşlardan 600’ün üzerinde ürün, mühendislik, veri ve yapay zeka profesyonelinin görüşlerine dayanıyor. Bulgular, yapay zeka benimsemesinde yeni bir dönüm noktasına gelindiğini gösteriyor. Konuya ilgi ve yatırımlar artmaya devam etse de temel veri altyapısı aynı hızda gelişim gösteremiyor.

    Raporun bulgularına göre, şirketlerin yüzde 62si halihazırda üretken yapay zeka ile çalışıyor ve bunların yüzde 38i tam uygulamaya geçmiş durumda bulunuyor. En yaygın kullanım alanları, yazılım geliştirme (yüzde 72), veri analizi (yüzde 65) ve sohbet robotları (yüzde 59) olarak öne çıkıyor. Bu da bir bakıma yapay zekanın artık iş süreçlerinin doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

    Buna rağmen çoğu kuruluş, gelişmiş yapay zeka için gerekli veri altyapısına sahip olmadığını kabul ediyor ve yalnızca yüzde 29u birleştirilmiş çok modelli bir veritabanı kullanıyor. Dağınık veri kaynakları ise performans, güvenlik ve ölçeklenebilirlik açısından ciddi riskler oluşturuyor.

    Yöneticilerin en büyük kaygısı güvenlik ve doğruluk

    Katılımcıların yüzde 83’ü, özel verilerin büyük dil modelleriyle (LLM) paylaşılmasından, yüzde 85i ise yapay zekâ halüsinasyonlarından endişe duyuyor. RAG (Retrieval-Augmented Generation) mimarileri, doğrulanmış iç verileri kullanarak bu riskleri azaltan güçlü bir çözüm olarak öne çıkıyor.

    Ancak katılımcıların yüzde 74’ü RAG konusunda kendini orta ve ileri düzeyde olarak görse de sadece yüzde 3’ü RAG iş akışlarını veri mimarilerine entegre etmiş durumda bulunuyor. Bu da teorik bilgi ile kurumsal düzeyde uygulama arasında büyük bir boşluk olduğunu ortaya koyuyor.

    Couchbase Yapay Zeka ve Edge Yazılım Geliştirme Başkan Yardımcısı Mohan Varthakavi, konuyla ilgili olarak düşüncelerini şu cümlelerle paylaştı: Kurumsal yapay zekanın evrimi açısından bir dönüm noktasındayız. Üretken yapay zekanın hızla benimsenmesinin, halihazırda devam eden bir dönüşüm dalgasının habercisi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak asıl atılımlar, kuruluşlar bu sistemlerin arkasındaki veri karmaşıklığı sorunlarını çözdüklerinde gerçekleşecek. RAG, daha güvenli ve daha güvenilir bir yapay zekaya giden net bir yol sunuyor ancak etkinliği, metin ağırlıklı RAG veri yaşam döngüsünün tamamını milisaniye hızında desteklemeye bağlı. Bu da birleşik bir geliştirici veritabanı platformu aracılığıyla JSON verileri kullanarak en kolay şekilde gerçekleştirilebilir. Gelecek, yapay zeka ajanları odaklı olacak ancak bu geleceği gerçekleştirmek için veri karmaşıklığı, hız, mimari ve güven konularını ciddiye almamız gerekiyor.

    Rapora göre, yapay zeka ajanlarının yükselişi de beklentileri değiştiriyor. Katılımcıların üçte ikisi önümüzdeki bir yıl içinde yapay zeka ajanlarını devreye almayı planlarken, yalnızca yüzde 35i kapsamlı “guardrailslere sahip olduğunu belirtiyor. Bu da otonom yapay zeka geliştikçe yönetişim uygulamalarının hızla olgunlaşması gerektiğine işaret ediyor.

    Rapor ayrıca veri entegrasyonunun en büyük darboğazlardan biri olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 49u veri akışı ve prompt mühendisliği, yüzde 47si yapılandırılmamış verilerin yönetimi konusunda zorluk yaşıyor. Birçok kuruluş, farklı veri sistemleri arasında bağlantı kurmakta ve yapay zeka çıktılarının hangi verilerden beslendiğini izlemekte zorlanıyor.

    Performans baskısı artıyor

    Kuruluşların neredeyse yarısı (yüzde 48), yapay zeka uygulamalarının yarısından fazlasının gerçek zamanlı veritabanı performansına ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Milisaniye hızında veri işleme yeteneği olmadan, yapay zeka sistemleri kullanıcı beklentilerini karşılayamıyor.

    Raporun sonuçları, yapay zeka başarısının veri birliği, güven ve hız üzerine kurulu olduğuna işaret ediyor. Görünen o ki, birleştirilmiş, güvenli ve yapay zekaya uygun bir şekilde optimize edilmiş veri platformlarına yatırım yapan şirketler, hâlâ veri siloları ve yavaş sistemlerle uğraşan rakiplerinin önüne geçecek.

    Varthakavi son olarak şunları vurguladı: Yapay zeka uyumlu bir veri mimarisi oluşturmanın bir sonraki adımı, silo sistemlerini birleştirmek, verilerin yaşam döngüsü boyunca güvenliğini sağlamak ve RAG gibi gelişmiş iş akışlarını desteklerken JSON gibi üretken yapay zeka dostu formatlar için optimizasyon yapmaktan geçiyor. Bu yaklaşım, kuruluşların yapay zeka ajanlarını ölçeklendirmelerine ve daha derin, daha eyleme geçirilebilir içgörüler elde etmelerine olanak tanıyacaktır.

    Couchbase, Capella geliştirici veri platformu aracılığıyla, bu dönüşümün tam da merkezinde yer alarak, buluttan uç sistemlere kadar esneklik, hız ve güven için oluşturulmuş tek bir mimari altında analitik, mobil ve yapay zeka iş yüklerini bir araya getiriyor.

    Couchbase Hakkında

    Geleneksel veritabanı çözümleri, sektörler yapay zekayı benimsemek için yarışırken çok yönlülük, performans ve uygun fiyat açısından gittikçe artan taleplere yanıt vermekte zorlanıyor. Couchbase, yapay zeka dünyasındaki kritik uygulamalar için tasarlanan geliştirici veri platformu Capella ile sektöre liderlik ediyor. Couchbase; işlemsel, analitik, mobil ve yapay zeka iş yüklerini sorunsuz, tam olarak yönetilen bir çözümde birleştirerek geliştiricilere ve kurumlara tam esneklikle birlikte uygulama oluşturma ve ölçeklendirme gücü veriyor. Buluttan uca ve aradaki her şeye kadar olağanüstü performans, ölçeklenebilirlik ve maliyet verimliliği sunuyor. Couchbase, kuruluşların inovasyonun kapısını aralamasına, yapay zeka dönüşümünü hızlandırmasına ve nerede olursa olsun müşteri deneyimlerini yeniden tanımlamasına olanak tanıyor. Couchbase’in neden kritik günlük uygulamaların temeli olduğunu www.couchbase.com adresini ziyaret ederek ve bizi LinkedIn ve X‘te takip ederek keşfedebilirsiniz.

    Couchbase®, Couchbase logosu ve Couchbase ürünleriyle ilişkili isimler ve markalar Couchbase, Inc. şirketinin ticari markalarıdır. Diğer tüm ticari markalar ilgili sahiplerinin mülkiyetindedir.

  • Boğaziçi Teknopark, Batman’da GirişimciliğiDesteklemek Üzere Genel Çağrı Programını Başlattı

    Boğaziçi Teknopark, Batman’da GirişimciliğiDesteklemek Üzere Genel Çağrı Programını Başlattı

    Boğaziçi Teknopark, bölgesel girişimcilik potansiyelini ortaya çıkarmak ve teknoloji odaklı projelerin gelişimini desteklemek amacıyla Batman Genel Çağrı Programınıhayata geçirdi.

    Program, Batman ve çevre illerdeki girişimcilerin iş fikirlerini olgunlaştırmalarına, iş modellerini geliştirmelerine ve yatırım süreçlerine hazırlanmasına katkı sunmayı hedefliyor.

    Katılımcılar program kapsamında; açık ve kapalı ofis alanları, eğitimler, mentorluk hizmetleri, yatırımcılara erişim olanakları ve Boğaziçi Teknopark’ın geniş ağı gibi çok yönlü desteklerden

    ücretsiz olarak yararlanabilecek. Boğaziçi Üniversitesinin akademik birikimi ile Teknopark’ıngirişimcilik ekosistemindeki güçlü konumu birleşerek bölgedeki girişimcilere önemli bir ivme sağlayacak.

    Boğaziçi Teknopark Genel Müdürü Dr. Cem Duran, programa ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

    Boğaziçi Teknopark’ın bilgi birikimini Batmana taşıyor; girişimcilerimizi eğitim, mentorluk ve yarımcılarla buluşturarak hızlıca müşteriye ve pazara ulaşmalarını sağlıyoruz. Amacımız, girişimlerin ilk müşteri ve yarımcıya erişimini hızlandırarak projelerin kısa sürede sahada uygulanabilir hale gelmesine yardımcı olmak. Batman ve çevre illerde güçlü bir girişimcilik enerjisi olduğunu görüyoruz. Bu enerjiyi doğru destek mekanizmalarıyla buluşturabilirsek bölgeden önemli başarı hikâyelerinin çıkacağına inanıyoruz.

    Programın detaylarının paylaşılacağı Bilgilendirme Toplantısı şu şekilde planlanmıştır:

    Tarih: 18.11.2025

    Saat: 14.30

    Yer: Online Toplantı

    Batman Genel Çağrı Programı hakkında daha fazla bilgi almak ve başvuru detaylarına ulaşmak isteyenler Boğaziçi Teknopark’ın resmi iletişim kanallarını ziyaret edebilir.

  • Bilgiçler Yapı’dan Yeni Yatırım Hamlesi: Ticari Projeler İçin Arazi Arayışı Başladı

    Bilgiçler Yapı’dan Yeni Yatırım Hamlesi: Ticari Projeler İçin Arazi Arayışı Başladı

    Bayrampaşa’da AKTİM Çarşı & Ofis projesinin teslimlerine başlayan Bilgiçler Yapı, yeni yatırım programı kapsamında hem konut hem de ticari gayrimenkulde ölçek büyütüyor. Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Bilgiç, Yeşilköy, Florya ve Boğaz hattında seçici arsa arayışına girdiklerini belirterek, “Konutta da ticari gayrimenkulde de rakiplerinden ayrışan, lokasyonuyla ve kalitesiyle benzeri olmayan projeler üreteceğiz” diyor.

    Bayrampaşa’da hayata geçirdiği ve 338 bağımsız bölümden oluşan AKTİM Çarşı & Ofis projesinde teslim sürecini başlatan Bilgiçler Yapı, teslim süreciyle birlikte İstanbul’da yeni bir yatırım döneminin kapısını araladı. Şirket, ticari gayrimenkulde yakaladığı ivmeyi konut projelerine de taşıyarak 2026’ya yönelik yeni yatırım programı kapsamında Yeşilköy, Florya ve Boğaz hattında stratejik arsa arayışına yöneldi. Bilgiçler Yapı, önümüzdeki dönemde hem konut hem ticari gayrimenkulde daha üst segmente hitap eden, lokasyon ve mimari kalite açısından seçici bir büyüme modeli izleyecek. Yeni dönem stratejisi, şirketin İstanbul ölçeğinde daha büyük hacimli projelere yönelme hedefinin de işaretçisi olarak değerlendiriliyor.

    Stratejik Arsa Hamlesi

    İstanbul’un hem konut hem ticari gayrimenkulde yeniden şekillenen talep yapısı, Bilgiçler Yapı’nın yeni dönem stratejisinin temel belirleyicilerinden biri oldu. Özellikle deprem güvenliği, yatay mimari ve yüksek yaşam kalitesi beklentisinin artması, şirketi şehrin en değerli lokasyonlarında daha seçici ve yüksek standartlı projelere yöneltti. Bu doğrultuda Yeşilköy, Florya ve Boğaz hattı, hem arsa kıtlığı hem de prim potansiyeli açısından Bilgiçler Yapı’nın radarında öne çıkan bölgeler olarak dikkat çekiyor. Şirket, bu bölgelerde hayata geçirmeyi planladığı üst segment projelerle, markanın İstanbul merkezli büyüme stratejisini yeni bir ölçeğe taşımayı hedefliyor. Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Bilgiç, bu hat üzerinde devam eden arsa arayışlarına ilişkin olarak, “Konutta da ticari gayrimenkulde de rakiplerinden ayrışan, lokasyonuyla ve kalitesiyle benzeri olmayan projeler üreteceğiz” diyerek şirketin üst segment büyüme stratejisini özetliyor.

    Üç Kuşaklık Sermaye Disiplini

    Bilgiçler Yapı’nın bugün sürdürdüğü yatırım yaklaşımının temelini, Bilgiç Ailesi’nin üç kuşaktır devam eden finansal disiplin ve üretim kültürü oluşturuyor. Bu çok kuşaklı iş geleneği, şirketin kısa sürede güçlü bir proje birikimi elde etmesinin de arkasındaki ana unsur olarak öne çıkıyor. Bilgiçler Yapı, İstanbul’da bugüne kadar ticari ve konut segmentlerinde yüzbinlerce metrekarelik üretime imza attı. Bayrampaşa’da 12 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan 27.500 m²’lik AKTİM 1’in ardından AKTİM 2 ve AKTİM 3 projeleri hayata geçirilerek ticari gayrimenkulde toplam 141 bin m²’nin üzerinde ölçeğe ulaşıldı. Son olarak 95 bin m²’lik AKTİM Çarşı & Ofis’te teslim sürecinin başlamasıyla, şirket bölgenin en büyük karma ticari projelerinden birini portföyüne ekledi. Konut tarafında ise Göl İstanbul Villaları gibi projeler, markayı üst segmente taşıyan önemli yatırımlar arasında yer aldı.

    Ailenin kurucu kuşağını temsil eden isimler İhsan Kenan Bilgiç, Kerim İsmail Bilgiç ve Kamil Bilgiç şirketin bu üretim gücünü ve finansal istikrarını inşa ederken; yeni kuşak temsilcileri Ali Emre Bilgiç ve Murat Bilgiç, üst segment mimari kalite, seçici lokasyon ve büyüyen yatırım ölçeğine odaklanan yeni stratejinin şekillenmesinde etkin rol üstleniyor.

    Bu çok katmanlı yönetim modeli ve yıllara yayılan proje birikimi, Bilgiçler Yapı’nın bugün İstanbul’un en değerli bölgelerinde yürüttüğü stratejik arsa hamlesinin arkasındaki kurumsal gücü net biçimde ortaya koyuyor.

  • İş okulu, liderlerden beklenen yetkinlikleri açıkladı

    İş okulu, liderlerden beklenen yetkinlikleri açıkladı

     

    Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik trendleri, değişen çalışma modelleri, artan rekabet ve yeni kuşakların iş hayatına girişi; yöneticilerin sahip olması gereken yetkinlikleri de hızla değiştiriyor. Yöneticilerini yeni beklentiler doğrultusunda güncellemek isteyen kurumlar, kapsamlı gelişim programlarına ihtiyaç duyuyor.

      

    İSTANBUL Türkiye’de ve dünyada iş yapış biçimleri büyük bir dönüşümden geçerken, yöneticilik rolü de bu değişime paralel olarak yeniden şekilleniyor. Geleneksel yöneticilik yaklaşımlarının yerini artık daha çevik, değişime ve öğrenmeye açık, veri ve dijitalleşme odaklı, insan merkezli ve stratejik bir liderlik anlayışı alıyor. İnsan kaynakları ve liderlik geliştirme alanında yapılan değerlendirmelere göre, bu dönüşümün hızının önümüzdeki dönemde daha da artması öngörülüyor.

    Ortaya çıkan bu “yeni nesil liderlik” tablosunu, kurumlarla yaptığı eğitim, gelişim çalışmaları ve yönetici araştırmaları üzerinden değerlendiren Türkiye’nin iş okulu BMI Business School Yönetici Ortağı ve Akademisyen Dr. Emirhan Altunkaya, yöneticilerden beklentilerin neden değiştiğini şöyle açıklıyor:

    “Yöneticilik artık sadece süreç takibi değil; strateji, kültür, teknoloji ve insan yönetiminin birleştiği çok boyutlu bir alan. Şirketler, bu dönüşümü yönetebilecek liderlere ihtiyaç duyuyor. Yeni dönemde lider; ekibine ilham veren, teknolojiyi iş sonuçlarına dönüştürebilen, stratejik düşünebilen, analitik kararlar alabilen ve değişimi yönetebilen kişi anlamına geliyor. Bu nedenle kurumlar, yönetici veya liderlik gelişim programlarını şirket stratejisinin merkezine alıyor. Yönetici yetkinliklerinin güncellenmesi önemli bir öncelik halini almış durumda.”

    Yöneticilerin büyük resmi okuyabilmesini gerekiyor”

    Kurumların yöneticilerden sadece operasyonu yürütmelerini değil; belirsizlik içinde yol gösterebilmelerini, ekipleri motive edebilmelerini, değişimi yönetebilmelerini ve teknolojiyi stratejik bir avantaja dönüştürebilmelerini beklediğini ifade eden Dr. Emirhan Altunkaya, araştırmalara göre kurumların gündemindeki üç başlığı detaylı bir şekilde açıkladı:

    “Kurumlar; yöneticilerinin yalnızca mevcut operasyonu yönetmesini değil, aynı zamanda büyük resmi okuyabilmesini bekliyor. Bu doğrultuda makro trendleri okuma, stratejik düşünme, vizyonerlik, iş modelini yeniden kurgulama, analitik düşünme, değişken pazar koşullarına uyum, belirsizlik ve risk yönetimi gibi yetkinlikler ön plana çıkıyor. Ayrıca yöneticilerin işletmeye bütünsel bakabilmesi ve tüm fonksiyonlara stratejik düzeyde hakim olması yeni dönemin temel beklentileri arasında yer alıyor.”

    Teknoloji okuryazarlığı, artık sadece bilişim sektöne ait değil”

    “Yeni çalışma modelleriyle birlikte yüksek rekabet, yetenek kıtlığı ve değişen çalışan beklentileri; iş liderlerinin insan yönetimi becerilerini kritik hale getiriyor. Ekip bağlılığı, birimler arası işbirliği, geribildirim kültürü, mentor yaklaşımı, psikolojik güven ortamı, ekipleri geliştirme gibi liderlik yetkinlikleri artık finansal veya operasyonel performans kadar önemli görülüyor. Bu doğrultuda yöneticilerden kurumlarındaki kültürel dönüşüme de liderlik edebilmeleri bekleniyor” diyen Dr. Emirhan Altunkaya, yapay zeka dönüşümüne dair de şunları söyledi:

    “Yapay zeka, otomasyon, veri platformları ve dijital iş akışları; yöneticilerin teknoloji ile daha yakın çalışmasını zorunlu kılıyor. Teknoloji okuryazarlığı artık sadece bilişim sektörüne ait değil. Her yönetici dijitalleşen süreçleri ve verimlilik fırsatlarını görebilecek yetkinliğe sahip olmalı. Dolayısıyla yöneticilerden; dijital okuryazarlık, yapay zeka destekli karar alma, veri analitiği, otomasyon ile verimlilik, çevik çalışma yöntemleri, inovasyon kültürü oluşturma, dijital müşteri davranışları gibi konulara hakim olması bekleniyor. “

    Yöneticilik artık teknik uzmanlıktan çok daha fazlası”

    Son yıllarda farklı sektörlerden birçok kurumda yöneticiler için kapsamlı gelişim programları, yetkinlik odaklı eğitimler, kültür dönüşümü projeleri, yönetici koçluğu, mentorluk uygulamaları gibi alanlarda yoğun çalışma yapıldığını gözlemlediklerini aktaran BMI Business School Yönetici Ortağı ve Akademisyen Dr. Emirhan Altunkaya, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı:

    “Kurumların yönetici gelişim yatırımlarını artırması hem yetenek yönetimi hem de kurumsal rekabet gücü açısından kritik önem taşıyor. Yöneticilerden beklentilerin hızla değiştiği bu dönemde, şirketlerin liderlik gelişimine yatırım yapması yalnızca bir tercih değil; sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk haline geliyor. Türkiye’nin lider iş okulu BMI Business School İstanbul da yeni nesil iş dünyasının artık çok boyutlu liderlik dönemine girdiğini net biçimde gösteriyor.”

  • Şirketler için kritik uyarı: Robotik ve AI dönüşümünde gerçek saha uzmanlığı şart!

    Şirketler için kritik uyarı: Robotik ve AI dönüşümünde gerçek saha uzmanlığı şart!

     

    Türkiye’nin ilk Robot İstihdam Ajansı, dünya genelinde hızla yayılan robotik otomasyon ve yapay zekâ (AI) dönüşümü konusunda şirketleri uyardı. Ajans, gerçek saha deneyimi olmayan kişilerin “AI uzmanı” adı altında şirketlere yön vermesinin ciddi verimlilik kayıplarına ve operasyonel risklere yol açabileceğini belirtti. Bu kritik uzmanlık ihtiyacına yanıt olarak Ajans, C-Level yöneticilere özel AI Agent & Robot Leadership Workshopları düzenleyeceğini duyurdu.

    Uzmanlık eksikliği maddi kayıpları artırıyor

    Robot İstihdam Ajansı’nın dikkat çektiği uluslararası raporlar, robotik ve yapay zekâ entegrasyonundaki acil liderlik ihtiyacını destekliyor. Öngörülere göre 2027’ye kadar şirketlerin %75’i robotik otomasyona geçerken, 2026 itibarıyla iş süreçlerinin %45’i AI agent’lar tarafından yürütülecek. Buna karşın, bu sistemlere etkin liderlik edebilecek yönetişim yapısına sahip şirketlerin oranı yalnızca %14 seviyesinde kalıyor. Veriler, yanlış entegrasyon kararları alan kurumların %48’inin ilk yıl içinde maddi kayıp yaşadığını göstererek uzmanlığın kurumsal gelecek için hayati önemini ortaya koyuyor.

    Türkiye’de robotik ve yapay zekâ iş gücünü sahada yöneten ilk yapı olan Robot İstihdam Ajansı, güncel durumu şöyle değerlendirdi:

    “Robotik dönüşüm artık sosyal medya yorumlarının değil, sahadaki gerçek deneyimin konusudur. Bir robotla çalışmamış, bir agent’ı gerçek operasyon içinde yönetmemiş kişilerin kurumları yönlendirmesi, verimlilik kayıpları, yanlış entegrasyon ve operasyonel arızalar ve siber riskler gibi sonuçlara yol açarak operasyonel aksaklık riskini önemli ölçüde artırmaktadır.”

    Yeni iş gücü modeli: Hibrit liderlik şart

    Global işgücü hızla İnsan + Robot + AI Agent işbirliğine dayalı hibrit modele geçiyor. Bu değişim, C-Level yöneticilerden yeni ve gelişmiş bir beceri seti gerektiriyor: Otonom sistemlere ve yapay zekâ agent’larına liderlik edebilme yetkinliği.

    Bu hibrit liderlik; görev akışı tasarlamayı, robot–insan etkileşimini yönetmeyi, agent davranışlarını optimize etmeyi ve risk analizini kapsıyor. Ajans, bu becerilerin yalnızca gerçek saha ve operasyonel deneyim ile edinilebileceğinin altını çiziyor.

    C-Level yöneticilere özel liderlik programı

    Robot İstihdam Ajansı, bu dönüşümün deneyimsiz ellere bırakılamayacağı bilinciyle, 5 Aralık 2025 tarihinde AI Agent & Robot Leadership Workshop düzenleyecek. Türkiye’de C-Level yöneticilere özel sunulan bu liderlik programı, yöneticileri yeni çağa hazırlayacak.

    Workshop içeriği:

    • AI agent’larla görev yönetimi
    • Robot iş gücüne liderlik
    • Hibrit iş gücü tasarımları
    • Güvenlik ve risk yönetimi
    • İnsan–robot işbirliği modelleri
    • Operasyonel vaka incelemeleri

    Robot İstihdam Ajansı Kurucusu Canan Alkın, bu konudaki değerlendirmesinde: “Gerçek liderlik, gerçek robotlarla ve gerçek agent’larla çalışarak kazanılır. Bilgi karmaşasının en yüksek olduğu bu dönemde, şirketlerin geleceğini korumak için deneyimle kanıtlanmış uzmanlıkla ilerlemesi kritik önem taşıyor” dedi.

  • SAP, dünya genelinde 12 milyon kişiye yapay zeka odaklı beceriler kazandıracak

    SAP, dünya genelinde 12 milyon kişiye yapay zeka odaklı beceriler kazandıracak

     

     

    SAP, Berlindeki SAP TechEd 2025te duyurduğu yeni yapay zeka destekli geliştirme yetenekleriyle, yazılım geliştiricilere veriden yapay zekalı iş çıktılarına giden süreçte hız ve öngörü kazandırıyor. Yapay zeka profesyonel çalışmanın doğasını değiştirirken, SAP ayrıca 2030 yılına kadar dünya çapında 12 milyon kişiyi yapay zekaya hazır becerilerle donatmayı taahhüt ediyor.

    İSTANBUL — Kurumsal uygulama ve iş odaklı yapay zeka çözümleri alanında lider olan SAP, 4-6 Kasım’da Berlin’de düzenlediği SAP TechEd 2025 etkinliğinde, yapay zekayı geliştirme sürecine derinlemesine entegre ederek, geliştiricilerin çalışma şeklini bir üst seviyeye taşıdığını duyurdu. Geliştiriciler ve BT profesyonellerine yönelik etkinlikte, SAP Build çözümüne eklenen yeni yapay zeka destekli yetenekler tanıtıldı. Bu yeniliklerin; büyüyen veri ekosisteminin ve güçlü yapay zeka aracıları Joule’un (AI Agents) desteğiyle, fikirlerin etkili çözümlere dönüşmesini her zamankinden daha hızlı ve güvenli hale getirdiği vurgulandı.

    SAP Yönetim Kurulu Üyesi Muhammad Alam, “SAP’nin bugün yaptığı duyurular, geliştiricilere yapay zeka hızında sonuçlar elde etmek için ihtiyaç duydukları araçları sağlıyor. SAP’nin uygulama, veri ve yapay zeka üçgeninde sunduğu benzersiz yenilikler, geliştiricileri ait oldukları yere, yani sürücü koltuğuna oturtuyor” dedi.

    Joule Studio’da yeni aracı oluşturma yetenekleri

    SAP’nin kurumsal uygulama geliştirme ve otomasyon alanındaki öncü çözümü SAP Build, artık geliştiricilere en sevdikleri araçları kullanarak uygulama geliştirme, genişletme ve otomasyon sağlama konusunda daha fazla özgürlük sağlıyor.

    Örneğin; Cursor, Claude Code, Cline ve Windsurf gibi aracı geliştirme çözümlerini tercih eden geliştiriciler, artık yeni SAP Build yerel Model Context Protocol Sunucuları ile SAP geliştirme çerçevelerini kullanabiliyor. Visual Studio Code kullanıcıları, yeni uzantıyla SAP Build özelliklerine doğrudan geliştirme ortamlarından erişebilecek. Bu uzantı ileride, diğer geliştirme ortamları için Open VSX Registry’de de kullanıma sunulacak. Ayrıca SAP ve n8n, Joule Studio ve n8n aracılarının birlikte çalışabilmesi için entegrasyon planlarını duyurdu.

    Joule Studio’daki yeni aracı oluşturma yetenekleriyle geliştiriciler, SAP’nin kullanıma hazır aracılarını genişletmek ve değişen iş koşullarına göre otonom hareket edebilen, SAP iş verileri ile bağlamına dayalı yeni aracılar oluşturmak için ihtiyaç duydukları araçlara sahip oluyorlar.

    Veriden iş dünyası için değer yaratmak

    Her akıllı uygulama, güvenilir veri ile başlar. SAP, Business Data Cloud çözümü aracılığıyla geliştiricilere veriden değer yaratmak ve veriyi etkin kullanmak için daha fazla yol sunuyor. Çözüm artık geliştiricilerin günlük olarak kullandığı daha fazla veri ve yapay zeka platformu arasında bağlantı kuruyor. SAP Business Data Cloud için geliştirilen yeni SAP Snowflake çözüm uzantısı, Snowflake’in tamamen yönetilen veri ve yapay zeka yeteneklerini SAP müşterilerine doğrudan sunuyor. Bu sayede kullanıcılar, her bir veri ve yapay zeka iş yükü için doğru hesaplama ve depolama alanını seçme esnekliğine sahip olurken, yönetişim birlikte çalışabilirlik ve iş süreçleri bağlamını da koruyor. SAP ayrıca, Snowflake ile yeni bir SAP Business Data Cloud Connect iş ortaklığı duyurdu. Bu ortaklık, Databricks ve Google Cloud ile mevcut entegrasyonları tamamlayarak geliştiricilere SAP verisiyle nasıl çalışacaklarını seçme konusunda daha fazla özgürlük sağlıyor.

    SAP Business Data Cloud’daki yeni “veri ürünü” özelliği sayesinde geliştiriciler, ham verileri dönüştürüp kullanıma hazır kaynaklar haline getirebiliyor. Bu ürünler; analitik, yapay zeka ve uygulama geliştirme süreçlerini destekliyor.

    SAP HANA Cloud bilgi grafiği motorundaki genişletilmiş bir özellik, bilgi grafiklerini otomatik olarak oluşturabiliyor. Bu özellik, SAP veri tabanı tabloları, sütunları ve veri modelleri arasındaki ilişkileri haritalayarak, verilerin nasıl bir araya geldiğini ve neden önemli olduğunu ortaya çıkarıyor. Böylece geliştiriciler, verilerinin sistemler arasında nasıl bağlantı kurduğunu görebiliyor, temel iş içgörülerini ortaya çıkarabiliyor.

    SAP’den iş sonuçlarını tahmin eden yeni bir yapay zeka sınıfı

    SAP, geliştiricilere yapay zekayı içgörüden eyleme dönüştürmeleri için ihtiyaç duydukları zeka ve koordinasyon gücünü sağlamak amacıyla yapay zeka portföyünü geliştiriyor. SAP, bir cümledeki bir sonraki kelimeyi değil, iş sonuçlarını tahmin eden yeni bir yapay zeka sınıfı olan ilk kurumsal ilişkisel temel modelini tanıttı. SAP-RPT-1 veya birinci nesil “İlişkisel Önceden Eğitilmiş Dönüştürücü (Relational Pre-trained Transformer)”, teslimat gecikmeleri, ödeme riski veya satış siparişlerinin tamamlanması gibi yaygın iş senaryoları için hızlı ve doğruluğu yüksek tahminler yapabiliyor. SAP, geliştiriciler için ücretsiz bir oyun alanı ortamı da başlattı.

    Yapay zekada başarılı çözüm için Uygulama – Veri entegrasyonu şart

    Joule’deki yeni yapay zeka asistanları, iş akışları, departmanlar ve uygulamalar arasında birden fazla aracıyı koordine ederek otomasyonu ve yapay zeka destekli kendi kendine çalışmayı hayata geçiriyor. Bu asistanlar, finans, tedarik zinciri, insan kaynakları ve daha fazlasını kapsayan karmaşık görevleri planlıyor, başlatıyor ve tamamlıyor. SAP, ayrıca teknik kullanıcılar için geliştirilmiş yeni aracıları da tanıttı. Örneğin iş süreçleri analizi için bir aracı ekiplerin süreçlerin nasıl işlediğini anlamasına, verimsizlikleri tespit etmesine ve iş akışlarını optimize ederek ölçülebilir iyileştirmeler sağlamaya yönelik fırsatları keşfetmesine yardımcı olacak.

    İnsan ihtiyacı devam edecek

    Son olarak yapay zeka herkesin çalışma şekillerini değiştirirken SAP, 2030 yılına kadar dünya çapında 12 milyon kişiyi yapay zekaya hazır becerilerle donatma sözü verdi. SAP, aralarında online öğrenme platformu Coursera’nın da bulunduğu kurumlarla yaptığı ortaklıklar sayesinde, pratik yapay zeka araçlarını entegre eden uygulamalı eğitim ve sertifika programlarını artıracak.

     

    SAP Hakkında

    Kurumsal uygulamalar ve iş odaklı yapay zeka alanında küresel bir lider olan SAP, 50 yılı aşkın süredir iş ve teknoloji arasında köprü kuruyor. Farklı ölçek ve sektörlerden şirketler; finans, satın alma, İK, tedarik zinciri ve müşteri deneyimini kapsayan kritik iş operasyonlarını birleştirerek en iyi sonuçları elde etmek için SAP’nin ileri teknolojilerine ve uygulamalarına güveniyor. Müşteriler, iş ortakları, çalışanlar ve düşünce liderlerinden oluşan geniş bir küresel ağa sahip SAP; inovasyon, güvenilir veriler ve akıllı teknolojiler aracılığıyla dünyayı daha yaşanabilir kılmaya ve insan hayatını iyileştirmeye destek oluyor.

  • WhiteBIT’in yerel coin’i WBT, yeni fiyat rekoruyla CoinGecko En İyi 20 Listesi’ne yerleşti

    WhiteBIT’in yerel coin’i WBT, yeni fiyat rekoruyla CoinGecko En İyi 20 Listesi’ne yerleşti

    Kripto para platformlarında işleyişi kolaylaştırmak ve kullanıcılara sadakat avantajları sunmak için geliştirilen yerel kripto para birimlerinin kırdığı rekorlara bir yenisi eklendi. WhiteBIT’in yerel kripto para birimi WBT, kasım ayının başında 55,45 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak piyasa değerini 11,2 milyar dolara taşıdı.

     

    İSTANBUL Kripto para alım satım platformlarında işleyişi kolaylaştırmak, kullanıcılara işlem ve sadakat avantajları sunmak için tasarlanan yerel kripto para birimlerinin kırdığı rekorlara yenisi eklendi. Avrupa’nın en büyük kripto para borsalarından WhiteBIT’in yerel kripto para birimi WBT, kasım ayının başında 55,45 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. WhiteBIT Coin (WBT), bu yükselişle piyasa değerini 11,2 milyar dolara taşıdı.

    %2.800 değer kazandı, en iyi 20 arasına yerleşti

     2022 ortalarında birim fiyatı 1,90 dolardan piyasaya sürülen WhiteBIT Coin, ilk arzından bu yana %2.800’ün üzerinde değer kazandı. Siber güvenlik sertifikasyon platformu CER. live tarafından paylaşılan listede, tüm güvenlik kriterlerinden tam not alarak AAA derecelendirmesine ulaşan ve dünyanın en güvenli kripto para borsaları arasında sayılan WhiteBIT’in yerel coin’i olan WBT, 13 Kasım sabahı CoinGecko verilerine göre yalnızca son 30 günde %30’un üzerinde değer kazandı. WhiteBIT Coin, yükseliş trendiyle tüm zamanların rekorunu kırarak kripto veri sağlayıcısı CoinGecko’nun hazırladığı ve piyasa değerine göre en büyük kripto paraları sıraladığı listede 16. sıraya kadar yükseldi.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan WhiteBIT Group’un Kurucusu ve Başkanı Volodymyr Nosov, “WBT, teknolojik yenilik, gerçek değer ve aktif topluluk desteğini bir araya getiriyor. Coin için sürdürülebilir talebi garanti altına almak ve istikrarlı büyümesine katkıda bulunmak amacıyla esnek bir iş stratejisi ve etkili bir pazarlama tasarladık. Ancak şeffaflık da en az bunun kadar önemli: yüksek güvenlik, düzenlemelere tam uyum ve operasyonların tamamen şeffaf bir şekilde yürütülmesi bizim için temel bir öncelik” dedi.

    Sert hareketler yerine istikrarlı büyüme

     WBT’nin 2025 içindeki en büyük yukarı yönlü fiyat hareketi, WhiteBIT’in İtalya’nın en önemli futbol kulüplerinden biri olan Juventus ile yaptığı sponsorluk anlaşması sonrası geldi. Anlaşma kapsamında WhiteBIT, kulübün resmi kripto para borsası ortağı oldu. Haziran 2025’e güçlü bir yükselişle başlayan WBT, WhiteBIT logosunu Juventus formalarına taşıyan bu anlaşmanın duyurulduğu gün %30’un üzerinde değer kazanarak ilk kez 50 doların üzerine çıktı. Sert fiyat hareketleriyle öne çıkan kripto para piyasalarında WBT, diğer birçok kripto para biriminin aksine, ilk günden bu yana büyük düşüşler yerine istikrarlı ve yatay bir büyüme kaydetti.

    WhiteBIT Group’un Kurucusu ve Başkanı Volodymyr Nosov, WBT Coin’in istikrarlı yükselişinde, WhiteBIT’in teknoloji gücünü zincir üstüne taşıyan ve web3 geliştiricileri için düşük maliyetli, hızlı ve güvenli bir Ethereum sanal makine (EVM) blokzinciri platformu sunan Whitechain’in etkisine de dikkat çekti.

    WBT Coin, WhiteBIT TR’de alınıp satılabiliyor

     WhiteBIT kullanıcılarına launchpad’lere katılma, piyasa yapıcı indirimlerinden yararlanma gibi avantajlar sunan WBT’nin WhiteBIT TR üzerinden alınıp satılabildiğine vurgu yapan WhiteBIT TR Yönetim Kurulu Başkanı Onur Turan, “Topluluk desteğiyle büyüyen, bir ekosisteme güç veren WBT, Kasım 2025’te kaydettiği yeni rekorlarla yatırımcısının yüzünü güldürdü. WhiteBIT TR olarak WhiteBIT’in küresel vizyonunu Türkiye pazarına taşıyor, WBT gibi kullanıcı deneyimini iyileştiren potansiyel fırsatları Türkiye’deki kripto yatırımcılarıyla buluşturuyoruz. Bugün hesap açan ve hesabını doğrulayan kullanıcılar, anında WBT alıp satmaya başlayabiliyor. Üstelik eylül ayında, WhiteBIT TR’de hesap açarak hesap doğrulama (KYC) süreçlerini tamamlayan her kullanıcımız için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağış yaptığımız bir işbirliği duyurduk. WhiteBIT TR olarak bir yandan Türkiye’deki yatırımcıların WBT gibi istikrarlı bir projeye erişimini kolaylaştırırken, bir yandan da sektörün daha kapsayıcı, sorumlu ve güvenilir bir yapıya dönüşmesi için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Akrep Yeni Ayı: Tüm Dünyada Gölgeler Aydınlanıyor

    Akrep Yeni Ayı: Tüm Dünyada Gölgeler Aydınlanıyor

    Astrolog Sevgi Şenkal, 28° Akrep’te gerçekleşen bu güçlü Yeni Ay’ın hem bireysel yaşamları hem de ülkelerin kader akışını derinden etkileyecek bir dönemi başlattığını belirtiyor. Merkür ve Venüs’ün aynı derecede Yeni Ay’a eşlik etmesi; ilişkilerde, iletişimde, dostluklarda ve toplumsal bağlarda gizli kalan konuların hızla görünür olacağını vurguluyor. Şenkal, “Bu Yeni Ay, geçmişten gelen her şeyin tamamlanması için son bir çağrı yapıyor. Saklanan hiçbir şey saklı kalmayacak.” ifadelerini kullanıyor.

    Türkiye açısından, sosyal gruplar, genç nüfus, medya, ekonomik denge ve halk psikolojisi alanlarında hassasiyet ve hareketlilik dikkat çekiyor. Kamu düzeni, aile yapısı, kadınlar ve çocuklarla ilgili konularda yeni düzenlemeler gündeme gelebilir.

    Global ölçekte finans sistemi, dijital güvenlik, sosyal medya yapıları, uluslararası ilişkiler, doğal afet hareketliliği ve teknoloji alanında kritik gelişmeler bekleniyor. Büyük şirketler, hükümetler ve uluslararası kurumlar ani kararlar almak zorunda kalabilir.

    Astrolog Sevgi Şenkal, bu dönemi “Dönüşümden kaçamayız; Yeni Ay hepimizi daha dürüst, daha net ve daha güçlü olmaya zorluyor.” sözleriyle özetliyor.

    İLETİŞİM BİLGİLERİ

    Astrolog Sevgi Şenkal
    E-posta: [email protected]
    Instagram: @merkurunyolu

    AKREP YENİ AYI: GÖLGELERİN AYDINLANDIĞI VE KADER KAPILARININ AÇILDIĞI BİR ZAMAN

    20 Kasım 2025 günü, Saat: 09:45’de, Akrep burcunun 28 derecesinde bir Yeni Ay gerçekleşiyor. Akrep Yeni Ayı, hayatımızın kalabalık ve karmaşık görünen alanlarında gizli bir düğmeye basıyor. Bu düğme, uzun zamandır görmezden geldiğimiz gerçeklerin görünür hâle gelmesine, içimize attığımız duyguların yüzeye çıkmasına ve “artık değişmeliyim” dediğimiz meselelere ışık tutuyor.

    Yeni Ay’ın yanında hem Merkür Retro hem de Venüs var. Bu buluşma, sosyal çevre, arkadaşlıklar, projeler, ekip ilişkileri, geleceğe yönelik planlar ve “kiminle yürüyorum?” sorusunu hayatın merkezine taşıyor. Söylenmeyen sözler dile geri geliyor, yarım kalmış planlar yeniden gündem oluyor, kalabalık içinde yalnız hissettiren ilişkilerin artık sürdürülemez olduğu anlaşılıyor.

    Bu atmosferin tam karşısında, Retro Uranüs duruyor. Boğa burcunun 29 derecesindeki  Uranüs, geçmişten kopamayan ama aynı zamanda bir türlü ilerleyemeyen duygusal konuları kökten değiştirici bir güçle karşımıza çıkarıyor. Aşk, flörtler, çocuklarla ilgili meseleler, yaratıcı işler, riskli girişimler… Ani kararlar, şaşırtıcı haberler ve beklenmedik yüzleşmeler gündeme gelebilir. “Ben böyle olsun istemezdim ama böyle olmak zorundaydı” cümlesi bu süreçte çok sık duyulabilir.

    Gökyüzünde aynı anda büyük bir su üçgeni çalışıyor.
    Akrep’teki Yeni Ay ve Venüs–Merkür ikilisi, Retro Neptün ve Retro Jüpiter ile birbirine bağlanıyor. Bu devasa üçgen, duyguların kapısını ardına kadar aralıyor. Rüyalar güçleniyor, sezgiler keskinleşiyor, hiç kimsenin bize söylemediği şeyleri bir anda hissedebilir hâle geliyoruz. Bu aynı zamanda karmanın görünür olduğu bir döngü: uzun zamandır içimizde biriken duygular, bastırılmış korkular, aileden gelen kalıplar, alışkanlıklar ve geçmiş bağlar bu süreçte çözülmeye başlıyor.

    Bu dönemde:

    Kaybettiğinizi düşündüğünüz bir dostluk geri gelebilir.
    Artık size hizmet etmeyen bir ilişki, proje veya sosyal bağ kendiliğinden dağılabilir.
    Ani kararlarla hayatınızda yeni bir yaratıcı dönem başlayabilir.
    Uzun zamandır hissettiğiniz ama adını koyamadığınız bir duygu gerçeğe dönüşebilir.
    İçsel sezgileriniz adeta bir pusula gibi çalışabilir; rüyalar mesaj taşıyabilir.
    Aile içi bazı konular yeniden gündeme gelebilir ve çözülmesi gerekebilir.

    TÜRKİYE İÇİN ETKİLER

    Akrep Yeni Ayı Türkiye’nin gökyüzünde özellikle toplumsal birlik, halkın psikolojik atmosferi, ekonomi, sosyal gruplar ve genç nüfusla ilgili konuları öne çıkarıyor. Beklenmedik gelişmeler özellikle ekonomi, finansal kararlar, çocuklar ve gençlerle ilgili politikalar, eğitim sistemi veya kültür-sanat alanında gündeme oturabilir.

    Kolektif bilinçte “korunma ihtiyacı” teması güçleniyor. Devlet kurumları, bakanlıklar, belediyeler veya STK’lar tarafından halkı ilgilendiren destek programları, düzenlemeler veya güvenlik odaklı adımlar görülebilir. Ayrıca Yeni Ay, uzun süredir çözülmeyen bazı sosyal meselelerde önemli yüzleşmeler getirebilir.

    GLOBAL ETKİLERİ

    Dünya genelinde Akrep Yeni Ayı finans, bankacılık, ekonomi, dijital güvenlik, gizli bilgiler, teknoloji, sosyal medya ve büyük şirketler üzerinde etkili olacak. Uranüs karşıtlığı nedeniyle ani piyasa hareketleri, beklenmedik ekonomik açıklamalar veya teknoloji alanında çarpıcı gelişmeler yaşanabilir. Bazı ülkelerde toplumsal hareketlilik, protestolar veya halkın yöneticilerden hesap sorma teması güçlenebilir. Kayıp bilgiler ortaya çıkabilir, geçmişte gizlenen veriler halka açıklanabilir veya bazı devletler önemli yüzleşmeler yaşayabilir. Doğal afetler, su ve toprak temalı olaylar (deprem, sel, volkanik hareketler) da bu dönemde artabilir.

    BURÇLAR İÇİN AKREP YENİ AYI ETKİLERİ

    Koç
    Sosyal çevrede yüzleşmeler ve ani kopuşlar olabilir. Para paylaşımı, ortak yatırımlar veya duygusal bağlardan kaynaklı bir dönüşüm kapıda. Eski bir dostluk yeniden gündeme gelebilir.

    Boğa
    İlişkilerde kaderi değiştiren bir karar aşaması başlıyor. Partner, ortak veya karşı tarafla ilgili beklenmedik bir gelişme sizi şaşırtabilir. “Kimi seçiyorum?” sorusu öne çıkıyor.

    İkizler
    Günlük düzeniniz, iş ortamınız ve sağlıkla ilgili konulara yeni bir başlangıç geliyor. Eski bir iş fırsatı geri dönebilir. Rutininizi değiştirmeniz gerekebilir.

    Yengeç
    Aşk, çocuklar ve yaratıcılık alanında derin bir dönüşüm. Eski bir aşk geri dönebilir veya biten bir bağla yüzleşebilirsiniz. Yaratıcı bir projeye geri dönmek için doğru zaman.

    Aslan
    Aile, ev, kökler ve geçmiş yaralar yeniden ortaya çıkıyor. Kiron’un etkisiyle ev içinde duygusal hassasiyet artabilir. Taşınma, ev düzenleme veya aile büyükleriyle ilgili konular öne çıkıyor.

    Başak
    Konuşmalar, haberler, eğitim, sosyal medya ve kardeşlerle ilgili eski meseleler yeniden gündeme geliyor. Yanlış anlaşılan bir konu düzelebilir. Önemli bir sözleşme veya konuşma dönüm noktası olabilir.

    Terazi
    Gelir, harcamalar ve öz değer konularında yeni bir döngü başlıyor. Parasal bir mesele çözüme kavuşabilir ya da beklenmedik bir ödeme gündeme gelebilir. Kendi değerinizi yeniden tanımlıyorsunuz.

    Akrep
    Bu Yeni Ay sizi tamamen yeniden doğurmaya çağırıyor. Görünüşünüz, kararlarınız, ilişkileriniz ve kimlik algınız değişebilir. Geçmişe ait bir mesele kapanıyor.

    Yay
    Bilinçaltı, korkular, tamamlanmamış duygular ve eski yaralar su yüzüne çıkıyor. Bir sırrın ortaya çıkması mümkündür. İçsel bir kapanma ve arınma dönemi.

    Oğlak
    Dostluklar testten geçiyor; bazıları kalıyor, bazıları gidiyor. Eski bir arkadaş geri dönebilir veya bir ekip içinde roller değişebilir. Gelecek planlarınız yeniden şekilleniyor.

    Kova
    Kariyerde sürpriz gelişmeler yaşanabilir. Üstlerle, yöneticilerle veya otorite figürleriyle önemli konuşmalar yapılabilir. Geçmiş bir fırsat ikinci kez önünüze gelebilir.

    Balık
    Eğitim, hukuki süreçler, seyahatler ve uzaklarla bağlantılı konular yeniden gündeme geliyor. İnançlarınız ve hayata bakışınız değişebilir. Yarım kalan bir eğitim veya proje tamamlanabilir.

    Akrep yeni ayı, dışarıda sessiz ama içeride çok gürültülü bir başlangıç getirecek.
    Sanki herkesin içinde bir kapı aralanıyor ve o kapının arkasından yıllardır biriktirdiğimiz duygular, ihtiyaçlar, kırgınlıklar ve istekler geçmeye başlıyor.

    Gökyüzünün mesajı net:
    “Cesaretli olun . Gerçeklerle yüzleşmek sizi özgürleştirecek.”

  • Bereket Emeklilik’ten Satış Süreçlerinde Yenilikçi Adım: BES Sepeti Uygulaması!

    Bereket Emeklilik’ten Satış Süreçlerinde Yenilikçi Adım: BES Sepeti Uygulaması!

    Bereket Emeklilik, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) satış süreçlerinde dijital dönüşüm odaklı önemli bir yeniliği devreye aldı. Şirketin kendi bünyesinde geliştirilen “BES Sepeti” uygulaması, dağıtım kanallarının müşteri görüşmelerini daha hızlı, verimli ve kullanıcı dostu bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanıyor.

    BES Sepeti, satış görüşmesi öncesinde kişiye özel BES tekliflerinin otomatik olarak hazırlanmasını sağlıyor. Böylece tekliften sözleşmeye kadar olan tüm süreci tek ekran üzerinden, imza ve form gerekmeksizin tek tuşla tamamlanabiliyor.

    Uygulama, zaman alan teklif süreçlerini kısaltarak operasyonel kolaylık sunuyor.

    Bereket Emeklilik’in Acente Kapsül Portalı üzerinden web tabanlı olarak geliştirilen bu sistemin, kısa sürede satış performansında gözle görülür bir artış sağlaması da hedefleniyor.

    Bereket Emeklilik, dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı yenilikçi adımlarıyla hem dağıtım kanallarına hem de müşterilerine değer katmaya devam ediyor. BES Sepeti, şirketin dijitalleşme vizyonunun önemli bir örneği olarak sektörde fark yaratıyor.

    Bereket Emeklilik Hakkında

    2011 yılında kurulan Bereket Emeklilik ve Hayat A.Ş., sigorta ve bireysel emeklilik sektöründe güven, sürdürülebilirlik ve katılım esaslarını temel alan hizmet anlayışıyla faaliyet göstermektedir. Bereket Sigorta Grubu çatısı altında yer alan şirket, geniş ürün yelpazesiyle müşterilerine finansal güvence sunarken; dijitalleşme, müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir.
    Bereket Emeklilik, bireylerin geleceğe güvenle bakmasını sağlamak amacıyla katılım esaslı emeklilik çözümlerini, yenilikçi hizmet anlayışıyla bir araya getirmektedir.

  • Çocuklarımızın Geleceği Tehlikede: Icarus Kampanyası COP30 Liderlerine Acil Eylem Çağrısı Yapıyor

    Çocuklarımızın Geleceği Tehlikede: Icarus Kampanyası COP30 Liderlerine Acil Eylem Çağrısı Yapıyor

    Miamide doğan Icarusun Geleceği kampanyası’’nda, Dünya liderleri çocukları seçmeli, petrol kârlarını değil. COP30 Başkanı: lobicileri dışarı çıkarın ve sübvansiyonları sonlandırın #EveryHeartbeatMatters #COP30

    MIAMI, FL / 18 Kasım 2025 / Our Present, IcarusFuture kampanyası, iklim eylemindeki gecikmeyi ebeveynler, çocuklar ve insan hikâyeleri üzerinden yeniden çerçeveleyerek COP30 öncesi duyguyu kamusal baskıya dönüştürüyor. Kampanya; çarpıcı bir enstalasyon, küresel bir imza kampanyası ve bir sanat yarışması ile bu yıl doğan çocukların yaşam şanslarının bugün alınan kararlara bağlı olduğunu vurguluyor.

    İklim açısından kırılgan Miami Beachte doğup Climate Week NYCde milyonlarca kişiye ulaşan kampanya; yükselen sıcaklıklar, deniz seviyesindeki artış, kirlilik ve aşırı hava olaylarının bir çocuğun yaşamı boyunca yaratacağı etkileri görünür kılmak için sürükleyici hikâye anlatımı kullanıyor. Kampanya; uygulanabilir emisyon kesintileri, fosil yakıt sübvansiyonlarının sona erdirilmesi ve endüstri lobiciliğine sınırlama getirilmesini talep ediyor.

    Icarusun uyarıcı mitini günümüz iklim krizine bağlayan çalışma, farkındalık yaratmakla kalmayıp kamu desteğini harekete geçiriyor ve liderler üzerinde baskı oluşturuyor. Bugüne kadar dijital ve geleneksel medya kanallarında tahmini 38,2 milyon kişiye ulaştı; on binlerce imza topladı ve kısa süre önce yedi LUUM Ödülü (2 Altın, 5 Gümüş) kazandı.

    Kampanya, kültürel etki odaklı yaratıcı işleriyle tanınan Zubi ve kanıta dayalı iklim çözümlerine yatırım yapan VoLo Foundation tarafından destekleniyor.

    CLEO Enstitüsü CEOsu Yoca Arditi-Rocha LUUMda kazanmak zaten bildiğimizi doğruladı: Sanat insanları harekete geçirir… insanlar da politikayı. Bugün müzakereciler Brezilyada toplanırken liderlerden zor kararlar almalarını istiyoruz: Gezegen ısıtan emisyonları kesin, fosil yakıt kirliliğini teşvik eden vergi mükellefi sübvansiyonlarını sonlandırın ve küresel iklim görüşmelerinden endüstri lobicilerini çıkarın. Dünya liderleri: siz geleceğin muhafızlarısınız, müzayedecileri değil. COP30da çocukları kurumsal kârların üstünde tutun. Her kalp atışı önemlidir.” şeklinde konuştu.

    VoLo Foundation Kurucu Ortağı ve Mütevelli Üyesi Thais Lopez Vogel CLEO, Icarusun mitini iklim krizine son derece yerinde bir metafor olarak ustalıkla kullandı. Icarusun güneşe fazla yaklaşınca kanatlarının erimesi gibi, bilim insanlarının uyarılarını görmezsek gezegenimiz de benzer bir kaderle karşı karşıya kalacak. Çocuk olarak tasvir edilen Icarus, bugün aldığımız kararlarla şekillenen dünyayı devralacak olan nesli temsil ediyor.” dedi.

    Zubi Başkan Yardımcısı ve Yaratıcı Yönetmeni Iván Calle Mesajlara karşı bağışıklık kazandık. Bilgi bombardımanı yüzünden artık kimse gerçekten dinlemiyor. Bu gürültüyü aşmak için kelimelerle değil, hayatın kendisiyle konuşan bir ses yarattık. Sessiz bir haberci, bir bebek… insanların durup nihayet dinlemesini sağladı.” ifadelerini kullandı.

    COP30da Politik Talepler

    • Uygulanabilir, hızlı emisyon azaltımları ve fosil yakıtlardan çıkışın hızlandırılması
    • Fosil yakıt sübvansiyonlarının ve kamu finansmanının sonlandırılması
    • Özel çıkarların BM iklim görüşmelerine etki etmesini engelleyen güvenlik mekanizmaları

    Neden Şimdi?

    Fosil yakıtlar her yıl yaklaşık 1,5 trilyon dolar doğrudan sübvansiyon alıyor. Dolaylı maliyetler (sağlık ve iklim zararları) dahil edildiğinde bu rakam 7 trilyon dolarseviyesine çıkıyor.

    Ayrıca COP30da güçlü bir fosil yakıt lobisi varlığı tespit edildi. Bu durum hem politik hem finansal bir engel oluşturuyor ve kampanyayı daha kritik hale getiriyor.

    Miami gibi şehirler artan maliyetler, sigorta fiyatları, altyapı baskısı, yerinden edilme ve kırılgan topluluklara yönelik orantısız etkilerle karşı karşıya. ABDnin zirvede aktif rol almamasıyla, COP30un sonuçları küresel önem taşıyor. Kasım ayında alınacak kararlar, adil geçişi hızlandırıp hızlandırmayacağımızı veya gelecek nesilleri daha büyük risklere mi sürükleyeceğimizi belirleyecek.
    Zaman şimdi. Sonrası çok geç olacak.

    The CLEO Institute Hakkında

    The CLEO Institute, kadın liderliğinde, partizan olmayan bir STKdır. İklim bilimini eğitim, savunuculuk ve topluluk etkileşimi yoluyla eyleme dönüştürür. 62 binden fazla kişiyi eğitmiş, milyonlarca doları yerel çözümlere yönlendirmiş, yaratıcı ve ödüllü kampanyalarıyla ulusal çapta tanınmıştır.

    ZUBI Hakkında

     Miamide 50 yıl önce kurulan ve bugün WPP ağına bağlı olan çok kültürlü bir iletişim ajansıdır. ABDde çok kültürlü pazarlamanın öncülerindendir.

    VoLo Foundation Hakkında

    VoLo Foundation, bilim temelli iklim çözümlerini destekleyen, eğitimi güçlendiren ve sağlık alanında etki yaratan özel bir vakıftır.

    LUUM Awards Hakkında

    LUUM Awards, ölçülebilir sosyal ve çevresel etki yaratan yaratıcı kampanyaları ödüllendirir. 2025 edisyonu beş kıtadan ajansları, STKları ve markaları onurlandırmıştır.