Yazar: Ülkücü Haber

Michigan Bölge Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi savcılık, öğrenciler hakkındaki suçlamaları geri çekti.

Öğrenci Avukatı: Zafer İfade Özgürlüğü İçin

Öğrencilerden birinin avukatı Amir Makdel, sadece iki dakika süren duruşma sonucunda davanın düşürülmesi üzerine yaptığı açıklamada, “Bugünkü zafer sadece bu 7 öğrenci için değil, ifade özgürlüğü hakkına inanan herkes içindir.” dedi. Makdel, “Ancak bugün unutmamamız gerekiyor ki bu ülkede hala soruşturmalarla karşı karşıya kalan öğrenciler var ve Filistin’de hala soykırım devam ediyor. Bugün güçlü bir şekilde ayağa kalkıp ‘Filistin’e özgürlük’ diyebilmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Öğrencilere Sevinçli Karşılama

Öğrencilere destek veren aileler ve vatandaşlar, kararı sevinç ve alkışlarla karşıladı. Michigan Üniversitesi öğrencileri Oliver Kozler, Samantha Lewis, Henry MacKeen-Shapiro, Michael Mueller, Asad Siddiqui, Avi Tachna-Fram ve Rhiannon Willow, geçen eylül ayında, üniversitede kurulan Filistin yanlısı kampın polis tarafından dağıtılmasının ardından alana izinsiz girme ve bir polis memuruna direnme suçlamalarıyla haklarında dava açılmıştı. 7 öğrenci de haklarındaki suçlamaları reddetmişti.

Öğrenci Avukatı Hedef Alındı

Öğrencilerin avukatı Amir Makled, Michigan Üniversitesi’nde Filistin’e destek gösterisine katılmasının ardından gözaltına alınan bir öğrencinin avukatlığını üstlenmesi nedeniyle Detroit havalimanında ICE ekipleri tarafından sorgulandığını belirtmişti.

Bu habere habergazetesi.com.tr haberine göre yer verilmiştir.

Mavi Marmara Hedefi ve Yola Çıkışı

Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Songür, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Gazze’ye insani yardım ulaştırma amacıyla yola çıkan gemisinin Malta yakınlarında saldırıya uğradığını anlattı. Songür, geminin asıl amacının Avrupa limanlarına çıkarak farkındalık çalışmaları yapmak ve Mısır’a baskı unsuru olmak olduğunu belirtti.

Saldırı Anı ve Yaşananlar

Malta yakınlarında gerçekleşen saldırıda gemiye zarar veren unsurların bombalar olabileceğini ifade eden Songür, ekiplerin gemiden çıkartılması ve geminin batırılması planlarıyla karşı karşıya kaldıklarını aktardı. Yangına müdahalenin gecikmesi nedeniyle ciddi hasarlar oluştuğunu ve geminin batmaktan kıl payı kurtulduğunu belirtti.

Ulusal ve Uluslararası Tepkiler

Songür, İsrail’in saldırısını tüm insanlığa karşı yapılmış bir saldırı olarak nitelendirirken, Türkiye mühendislik haklarına yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı. Yetkili makamlardan net bir yanıt alamadıklarını belirten Songür, uluslararası dayanışmanın önemine değindi ve Malta hükümetinden gemiye giriş izni talep ettiklerini aktardı.

Son Durum ve Çağrı

Gemideki insanların güvenliği ve geminin durumu hakkında endişelerini dile getiren Songür, Malta hükümetinden acil bir şekilde gemiye müdahale edilmesi ve su alma önlemlerinin alınması çağrısında bulundu. Songür, geminin uluslararası sularda olduğunu ve Malta hükümetinden destek beklediklerini ifade etti.

Bu haber haberlermersin.com sitesinden alınmıştır. ⏬👇

Gazze’de Çocuk Maması ve Gıda Erişimi Engelleniyor

Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in 64 gündür Gazze Şeridi’ne çocuk maması ve gıda girişine izin vermediği vurgulandı. Açıklamada, yetersiz beslenme sorunuyla hastanelere getirilen çocuk sayısının 70 bini aştığı, 5 yaş altı en az 3 bin 500 çocuğun açlıktan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi. Ayrıca, 1,1 milyon çocuğun hayatta kalmak için gerekli günlük besinden yoksun olduğu kaydedildi.

Uluslararası Toplumun Sessizliği Eleştiriliyor

Soykırımcı İsrail’in, uluslararası toplumun sessizliğini fırsat bilerek açlığı bir silah olarak kullandığı ve ilaç ile gıda girişini engellediği ifade edildi. Açıklamada, uluslararası hukuk uyarınca bu eylemlerin savaş suçu olduğu vurgulanarak, uluslararası toplumun bu duruma karşı sessiz kalmasının suça ortak olmak anlamına geldiği belirtildi.

Açlıkla Mücadele Devam Ediyor

Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısının 57’ye ulaştığı bilgisi verildi. Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş’un açıklamasına göre, İsrail’in devam eden ablukası nedeniyle Gazze halkının büyük bir çoğunluğunun gıda krizi ve temiz içme suyu erişimi sorunu yaşadığı belirtilmişti. Çocukların ve emziren annelerin ciddi beslenme yetersizliği ile karşı karşıya olduğu da ifade edilmişti.

Bu acı tablo karşısında uluslararası toplumun ne şekilde bir adım atacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Sondakika haberler için haberlermersin.com’u takip edebilirsiniz.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), Endonezya’nın Gorontalo kentinin yaklaşık 165 kilometre batısında meydana gelen depremin detaylarını paylaştı. Deprem, yaklaşık 110 kilometre derinlikte gerçekleşti ve 6 büyüklüğündeydi. Şu ana kadar ne can ne de mal kaybı yaşandığı bildirilirken, depremin ardından tsunami uyarısı yapılmadı.

Depremin Merkez Üssü Gorontalo’nun Batısında

USGS’nin verilerine göre, Endonezya’nın Gorontalo kentinden 165 kilometre uzaklıkta meydana gelen depremin merkez üssü bu bölgenin batısında konumlanmıştır.

Yapılan Ölçümler ve Değerlendirmeler

6 büyüklüğündeki depremin, 110 kilometre derinlikte kaydedildiği belirtilirken, şu ana kadar herhangi bir can veya mal kaybı olmadığı açıklandı. Yetkililer, depremin ardından tsunami uyarısı yapılmasına gerek olmadığını duyurdu.

Son Durum ve Değerlendirme

Son dakika bilgilerine göre, Endonezya’da meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremde Gorontalo’da herhangi bir olumsuz durum yaşanmamış ve tsunami tehlikesi bulunmamaktadır. Olayla ilgili detaylı incelemeler devam etmektedir.

Soykırım Savaşı: 210’dan Fazla Gazeteci Hayatını Kaybetti

Filistin Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, Filistin Esirler Kulübü ve Esir Destek ve İnsan Hakları Kurumu ed-Damir’in ortak açıklamasına göre, İsrail’in 7 Ekim’de başlattığı soykırım savaşı, gazetecilere yönelik tarihin en kanlı saldırılarından birine işaret ediyor. Bu süreçte 210’dan fazla gazeteci yaşamını yitirirken, 180’e yakın gazeteci gözaltına alındı veya tutuklandı.

55 Gazeteci Hala Tutuklu

Açıklamada belirtildiğine göre, halen İsrail hapishanelerinde 55 gazeteci tutuklu bulunuyor. Bu gazetecilerden 19’u herhangi bir suçlama olmaksızın idari tutuklulukla cezaevinde tutuluyor. Gazetecilerin sadece kendilerinin değil, ailelerinin de hedef alındığı vurgulanarak, birçok gazetecinin ailesiyle birlikte İsrail saldırılarında hayatını kaybettiği ifade edildi.

Kaybolan Gazeteciler ve Sosyal Medyaya Baskı

İsrail’in gazeteciler Nidal el-Vahidi ve Heysem Abdulvahid hakkında bilgi vermediği belirtilen açıklamada, bu durumun “zorla kaybettirme suçu” olduğu vurgulandı. Ayrıca, İsrail’in sosyal medya platformlarını ifade özgürlüğünün aracı olmaktan çıkarıp baskı ve suçlama aracına dönüştürdüğü, gazetecilere yönelik gözaltıların sık sık “kışkırtma” iddiasıyla gerekçelendirildiği kaydedildi.

Batı Şeria’da Baskılar Devam Ediyor

Gazze’deki soykırım saldırılarına paralel olarak Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de İsrail ordusu ile Yahudi yerleşimcilerin saldırılarının arttığına dikkat çekilen açıklamada, bu bölgelerde bugüne kadar 960’dan fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 7 bin kişinin yaralandığı ve 16 bin 400 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Filistinli kurumlar, İsrail’in ABD desteğiyle Gazze’de sürdürdüğü saldırılarda şimdiye kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 170 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını, ayrıca 11 binden fazla kişinin kayıp olduğunu hatırlattı.

Kaynak: habergazetesi.com.tr

BM Açıklaması

Asım İftikhar Ahmed, BM’de yaptığı basın açıklamasında, 23 Nisan’da Hindistan hükümetince açıklanan gerekçesiz eylemler ve tek taraflı tedbirler ile bunu takip eden savaş yanlısı kamu açıklamalarının tansiyonu ciddi şekilde yükselttiğini ve bölgesel barış ile güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirtti.

Pakistan’ın Duruşu

İslamabad’ın BM Genel Sekreteri, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi ile görüşerek pozisyonunu ve endişelerini paylaştığını aktaran Ahmed, “Pakistan gerilimi tırmandırmak istemiyor ancak meşru müdafaa hakkını kullanacaktır” vurgusunu yaptı.

Sonuç ve Çağrı

Ahmed, “Derhal tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulunmuştur. Biz, gerilimi artıran söylemlerin ve tek taraflı eylemlerin yapıcı olmadığına inanıyoruz. Güney Asya’da çatışma, kimseye fayda sağlamaz. Artık durumun kontrolden çıkmasını engellemek için diyalog, sağduyu ve diplomasinin hakim olması gerekiyor.” dedi.

📰 Haber kaynağı: habergazetesi.com.tr